Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Mart 2014 Perşembe

Köpek...













NEDEN ben insanlara güvenmemeyi öğrenip ruhumu kirleteyim. Onlar güvenilir olmayı öğrensinler...
Kızılderili Atasözü


Köpek…

AİLECE baktığımız köpeğimiz bir gün,  
Yemek masasından bir dilim ekmek çaldı diye ona çok kızmıştım...
O da, yere sırtüstü yatmış, ön ayaklarının arasına
Kafasını yerleştirmiş ve benimle göz göze bile gelememişti.
O zamanlar kendisini fazla tanımadığım için,
Bu hareketine bir anlam verememiş ve durumu
Veterinere tarif ederek sormuştum.
Verdiği yanıt çok ilginç, şaşırtıcı ve anlamlıydı:
“Yaptığı hareketin doğru olmadığını anlamış ve utanmıştır…”
Yani, bir köpekte bile “utanma” duygusu varmış…
Günümüze gelirsek…
Bir köpekte bile var olan “utanma” duygusunun
Ne yazık ki bazı yöneticilerde olmadığını görüyoruz…
Adamlar, milyon dolarları çaldılar…
Paralar kasalarda, ayakkabı kutularında ele geçirildi…
Din üzerinden siyaset yaparak milyar dolar kazandılar…
Rüşvet alıp verdiler…
Daha sonra gözaltına alındılar…
Ardından, hiçbir şey olmamış gibi,
Göstermelik bir duruşma sonrası serbest bırakıldılar.
Onlarca tape ortaya çıktı...
Onlarca yolsuzluk, hırsızlık konuşmaları ortaya saçıldı...
Baba-oğul arasında geçen ve  tamamen duygusal olan konularda yapılan
Konuşmalar çarşaf çarşaf yayınlandı...
Ama, ne utanma duygusu belirtisi var, ne de bir pişmanlık…
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, hayatlarına devam ediyorlar ve
Evlerinin fayanslarıyla, WC kapaklarıyla, jeneratörleriyle ilgileniyorlar...
Bir de utanmadan, “komplo, suikast, paralel devlet yaptı, darbe girişimi” diyorlar…
Hatta dangal'ak bir vekil de ortaya çıkıp, operasyonla ilgili olarak
“İnsanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini” söylüyor…
17 Aralık sanıklarının hepsi dışarı çıktı.
E hal böyle olunca, cezaevlerinde yatan hırsızların,
“Biz de esas hırsızız. Bizi de tahliye edin” deme hakkı doğdu…
Yıllar önce evime giren hırsızla,
Polis tarafından yapılacak olan tatbikatta karşılaşmamak ve
Onunla tanışmamak için emniyete dilekçe vermiş ve tatbikat istememiştim.
Aradan yıllar geçti. Ben hırsızımı hala tanımıyorum ama,
Çok şükür, günümüzün hırsızlarını artık herkes tanıyor…
Kendime sorduğum soru şu:
Ben köpeğimize kızmakla haklı mıydım?
Haa, bu arada köpeğimizin bir daha
Ekmek çalıp çalmadığını merak ediyorsanız hemen yazayım:
Çalmadı ve çalmıyor...
Çünkü, köpekte bile “utanma” duygusu varmış ya…




Paylaşımı nedeniyle, Doç.Dr. Erkan SEVİNÇ'e teşekkürler...




Müstehakımızı verecek…

Attila CANBAZ


Seçimlere az bir şey kaldı.
30 Marttan sonra dananın kuyruğu birilerinin elinde kalacak.
Dilerim ve inşallah diyorum seçim sonrası evlerde, kahve köşelerinde ve
dost meclislerinde şu konuşmalara şahit olmayız.
Tüh ki tüh…
Elim kırılsaydı da oy vermeseydim.
Ben oyumu ona vermedim, sen düşün arkadaş.
Ben demiştim size, vallahi söylemiştim hepinize.
Ona değil, şuna verelim oyumuzu diye.
Duydunuz mu, bütün akrabalarını işe yerleştirmiş.
Yeşil alan, zeytinlik bırakmadılar memlekette.
Böyle olacağını bilsem vermezdim ya, hay Allah.
Çöpler yığıldı, on gün oldu niye toplamıyorlar? 
Bunu da mı yapacaktı?
Arabamı park edecek yer bulamıyorum arkadaş.
Yahu bizimkilere söylemiştim, böyle olacağı içime doğdu sanki. 
Sahilde yürüyecek yer kalmamış, kaldırımlarda bile yürümek zor.
Mudanya Mütarekesi kutlamalarını ulusal bir etkinliğe dönüştürme çabası yine yok.
Yahu arkadaş; tiyatro, sinema, konser seyretmeğe Bursaya mı gideceğiz?
Gençleri kötü alışkanlıklardan kurtaracak, boş zamanlarını sanat ve kültürle
buluşturacak hiçbir faaliyetlerine rastlanmıyor.
İçime doğmuştu ama sandık başında elim kaydı sanki.
Hani, nerde o seçimden önceki vaatleriniz? 
Oy pusulasına mühür basan elimin parmaklarının suçudur bu.
Söylediklerinin yarısını yap! canımı ye arkadaş.
Mudanya’nın girişindeki demir yığını otoparklar hala orda.
Halkla ilişkiler konusunda personeli niye uyarmıyorlar.
Sağlık turizmi ilgilendirmiyor bu arkadaşları, poyraz yine boşuna esiyor.
Ev kadınlarının üretime katılmasıyla ilgili hiç girişimde bulunmuyorlar. Hakikaten seçim bildirgenizde ki sözlerinizi arada bir açıp okuyun, hatırlayın.
Özürlü kardeşlerimizi sadece derneklerinde oturtup belirli günlerde hatırlıyorlar.
Mudanya’yı tarihine, coğrafi konumuna ve doğal güzelliğine layık şekilde tanıtmak için çaba göstermiyorlar.
Başkanın kapısı kapalıydı. 
Mahallemizin dertlerini, sıkıntılarını anlatacak birisini bulamadım orda.
Ben demiştim valla, vermeyin demiştim.
Ama itiraf ediyorum işte. Önce gittim ben verdim oyu.
Yok canım, şakaydı, yemezler, benim oyum çok kıymetli.
Vermeyeceğim tabi ki öyle tanıyıp bilmeden, iyice düşünmeden, ne dediklerini anlamadan.
Memleket sevgilerine, bayrağıma, Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarına bakmadan
vermeyeceğim oyumu. Oy kullanacağım oy, oyuna gelmeyeceğim yani.
Hz.Muhammet “kavimler layık oldukları şekilde yönetilir” buyurmuşlar.
Ben hala Mudanyalının ve tüm Türk halkının en iyi şeylere
güzelliklere layık olduğuna inancımı burada yineliyorum.
Ve diyorum ki Allah bizi seçimlerden sonra icraatlara bakıp 
“elim kırılaydı da oy vermeseydim” diye dövünür hale düşürmez inşallah.









* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Endonezya, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Mısır, Libya, Litvanya, Lübnan, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…

Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...



Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, 
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...




altay@vecdialtay.net








BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE 
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...

BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR, 
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder