Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

27 Mart 2014 Perşembe

Bremen Mızıkacıları...










Bremen Mızıkacıları...

ALMAN, Jacob ve Wilhelm Grimm kardeşlerin yazdığı masallardan biridir Bremen Mızıkacıları…
Unutmuş olabilirsiniz.
Okuyalım:
“ Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir değirmencinin yaşlı bir eşeği varmış.
Bu eşek çok uzun yıllar değirmencinin değirmenine buğday çuvalları taşımış.
Ama çok yaşlanınca artık halsiz düşmüş ve çuvalları taşıyamaz hale gelmiş. Değirmenci bu işe yaramayan yaşlı eşekten kurtulmaya karar vermiş.
Sahibinin bu düşüncesini anlayan eşek değirmenden kaçmak istemiş.
-Benim sesim çok güzel. Bremen’e giderim orada şarkı söylerim demiş.
Ertesi gün gizlice değirmenden kaçmış.
Yolda bir köpeğe rastlamış. Köpek yorgun ve halsizmiş.
Eşek sormuş;
-Hayrola köpek kardeş! Niçin böyle yorgunsun?
Köpek derin derin iç çekerek
-Hiç sorma! Ben çok yaşlandım. Sahibim beni öldürmek istedi. Ben de evden kaçtım demiş.
Eşek kendine arkadaş bulmanın sevinciyle;
-Sen üzülme! Benimle Bremen’e gel. Orada şarkı söyler hayatımızı kazanırız demiş.
Köpek bu teklife çok sevinmiş. Birlikte yola koyulmuşlar.
Yolda bir kediye rastlamışlar. Eşek sormuş;
-Burada ne yapıyorsun kedi kardeş? Çok üzgün bir halin var!
Kedi üzüntüyle;
-Çok yaşlandım. Sahibim beni öldürmek istedi. Ben de canımı zor kurtardım demiş.
Eşek sevinçle;
-Bizimle Bremen’e gel. Orda şarkı söyler hayatımızı kazanırız demiş.
Kedi bu teklife çok memnun olmuş.
Az sonra yolda bir horoza rastlamışlar. Horozun da çok üzgün bir hali varmış. Eşek horoza sormuş;
-Hayrola horoz kardeş! Niçin bu kadar üzgünsün?
Horoz üzüntüyle;
-Çok yaşlandım sahibim bu sabah aşçıya beni kesmesini söyledi. Akşam beni konuklarına ikram edecek demiş.
Horoz da onlara katılmış. Geceyi ormanda geçirmek istemişler. Ama ormanda kalacak bir yer bulamamışlar.
Horoz bir ağacın tepesine çıkmış konaklayacak bir yer aramış. İleride bir ışık gördüğünü söylemiş. Hepsi ışık gelen eve gitmişler. Bir de ne görsünler. Hırsızlar bir masanın çevresinde oturmuş hem yemek yiyor hem de altınlarını sayıyorlarmış.
Bizimkilerin ağzı sulanmış. Hırsızları evden kaçırmak için bir plan yapmışlar.
Köpek eşeğin üzerine çıkmış. Kedi köpeğin sırtına binmiş. Horoz da kedinin üstüne konmuş. Başlamışlar bağırmaya. Eşek anırmış köpek havlamış kedi miyavlamış horoz ötmüş.
Hırsızlar neye uğradıklarını şaşırmışlar. Basıldık zannetmişler. Arkalarına bakmadan hızla evden kaçmışlar.
Bizimkiler sofraya kurulmuş karınlarını bir güzel doyurmuşlar. Sonra da hepsi derin bir uykuya dalmış.
Hırsızlardan biri eve geri dönüp neler olduğunu anlamak ve altınları almak istemiş. Usulca eve girmiş. Ocağın yanında yatan kedinin gözlerini karanlıkta pırlanta sanmış.
Hırsız pırlantayı almak için ellerini kedinin gözlerine uzatmış. Kedi hırlayarak adamın yüzünü tırmalamış. Hırsız korkuyla kaçarken köpeğin üzerine basmış. Köpek adamı bacağından ısırmış. Adam kendini kapının dışında bulmuş. Horoz da tünediği yerden yüksek sesle ötmeye başlamış.
Hırsız neye uğradığına şaşırarak oradan kaçmış. Arkadaşları merakla “neler oldu?” diye sorunca “Hiç sormayın “demiş. “Evi cinler periler basmış. Cinlerden biri yüzümü tırmaladı. Biri bacağımı ısırdı. Biri beni korkunç bir tekmeyle evden dışarı fırlattı. Biri de damdan bağırarak beni yakalamalarını söyledi.
Hırsızlar bu anlatılanları duyunca korkmuşlar. Hızla oradan uzaklaşmışlar. Bizimkiler de Bremen’e gitmekten vazgeçip eve yerleşmişler. Dördü bir arada bu güzel evde ölünceye kadar rastladıkları tüm yaşlanıp kötülüğe uğrayan hayvanlara yardım ederek mutlu olarak yaşamışlar…”

Diyeceksiniz şimdi,
“Eee okuduk. Ne oldu?”


Anlatalım o zaman:
Hapisten yeni çıkan eski Genel Kurmay Başkanı’na savcılar, hakimler,
Kudüs’te bulunan ve Yahudiler’in kutsalı sayılan Ağlama Duvarı’na
Neden gittiğini, neden elini sürdüğünü sormuşlar ve
Bu konuyu da dava dosyası ile birleştirmişlerdi…
Oysa, aynı eski Genel Kurmay Başkanı Kudüs’te kaldığı süre içinde
Müslümanların kutsalı sayılan Mescid-i Aksa’ya da gitmişti…
Ama hakim ve savcı, sadece Ağlama Duvarı’nı soruyor iyi mi?
Diyeceksiniz ki yine;
“ Bu ilk ziyaretin, dava ile ne alakası olabilir?”
Zaten avukatlar da bu sorunun yanıtını bulamaya çalıştılar,
Ama, buladılar...
Neresinden ve nereden bakarsanız bakın, saçmalık diz boyu.
Hep yazıyorum, ne Ergenekon, ne Balyoz,
Ne Askeri Casusluk ne de Poyrazköy Davaları'nın
Elle tutulur bir yanı olmadığı gibi,
Toplumda da, vicdanlarda da karşılığı yoktur...
Demem odur ki,
Siz siz olun, sakın, Bremen’e giderseniz, dar bir sokakta yer alan
Bu sevimli hayvanların heykeline elinizi sürmeyin, dokunmayın…
Yarın bir gün tesadüfen bir davaya karışırsanız
Size de, “ Bremen Mızıkacıları’na niye dokundun?” diye sorabilirler.
Derdinizi anlatamazsınız.
Siz her ne kadar, “bu heykel eşek, köpek, kedi ve horozun masalıdır” deseniz de
Savcıları, hakimleri inandıramazsınız…
Aman aman,
Hele hele Anıtkabir’e hiç gitmeyin, elinizi taşlarına sürmeyin!
Mustafa Kemal Atatürk’ü;
Devrimlerini,
Yaptıklarını
Bu kara beyinli ve kara yürekli insanlara 
Anlatıncaya kadar…







* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Afganistan, Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Ekvador, Endonezya, Fas, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Haiti, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Mısır, Moldova, Monako, Libya, Litvanya, Lübnan, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Panama, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…

Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...



Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, 
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...




altay@vecdialtay.net








BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE 
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...

BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI KAYNAK GÖSTERMEK KOŞULUYLA
PAYLAŞABİLİR, ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder