Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Aralık 2013 Perşembe

Yaşasın...












Temel ilke, Türk milletinin onurlu ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam bağımsızlıkla sağlanabilir... 
Mustafa Kemal




Yaşasın…

ULUSAL Bağımsızlık Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal,
Samsun’a ayak bastığında, ülkenin genel durumunu şöyle özetlemişti:
“…Ne denli zengin ve refah olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet uygar insanlık karşısında uşak olmaktan daha yüksek bir işlem görmeğe layık olamaz! Yabancı bir devletin himaye ve korumasını kabul etmek insanlık vasıflarından mahrumluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği kabul etmekten başka bir şey değildir. Oysa Türk’ün onuru, kendine güveni ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet, tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
Öyleyse ya istiklal ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır…”
Şimdi aşağıdaki fotoğrafa çok dikkatle bakın..


Bu fotoğraf; 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıktan sonra,
27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal’in
Büyük Millet Meclisi’ni 23 Nisan 1920 tarihinde topladığı
1.Meclis Binası’nda gizli çekildi... Çünkü çekim yapmak yasak...
Bu binanın kiremitleri, Ankara halkının yaşadığı evlerin damlarından,
Vekillerin oturacağı sıralar okullardan ve
Gaz lambaları da kahvehanelerden getirildi..
Isınmak için kurulan 2 soba, kendinden başka kimseyi ısıtmıyordu.
Vilayet kasasında bulunan 2 lira da, Devletin ilk parası oldu.
Ne makam arabaları vardı, ne de dokunulmazlıkları…
Ne kırmızı pasaportları vardı, ne de sosyal hakları…
Ne doğru düzgün ayakkabıları vardı, ne de onları koyacak kutuları...
Ne doğru düzgün yemek yiyorlardı, ne de her dedikleri yerine getiriliyordu...
Ne çocukları ticaret yapıyordu, ne de eşleri devlet işlerine karışıyordu...
Ne akil adamları vardı, ne de kendilerini destekleyen iş adamları...
Ama, tek hedefleri vardı: Tam bağımsızlık ve Cumhuriyet…
Ve de onurlu, şerefli bir millet olarak yaşamak…
Yani, ya istiklal ya ölüm dediler…
Böylesi bir mirası unutanlara,
Har vurup harman savuranlara,
Rüşvet verenlere ve alanlara,
Bankaları dolandıranlara,
Yetim hakkı yiyenlere,
Soysuzlara, yalancılara, utanmazlara,
Yolsuzlukları görmezden gelen namussuzlara,
Halkı bölenlere, 
Ve hatta yok sayanlara bunları anımsattığımız için,
Acaba, yayın yasaklarına! veya basın yasasına karşı mı gelmiş olduk?
Eğer öyleyse, yasak ve yasa delelim, suç işlemiş olalım ve diyelim ki:
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın,
Ne kadar yasa ve yönetmelik değiştirirseniz değiştirin,
Ne kadar bürokratı görevden alırsanız alın,
Artık, yol bitti...
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti...






















Sırtından attıkları için keyif yapan atlar...
Bu atların, Başbakan'ı sırtından atan atlarla bir ilişkisi yoktur...









Bravo Gençler...


7 KASIM tarihli yazımızda, Erzincan Üniversitesi'nde okuyan ve geleceğin öğretmeni olacak gençlerin, Topluma Hizmet dersi ödevi olarak, bir köy okulunun bakım-onarım dahil her türlü ihtiyacını giderme çabası içinde olduklarından bahsetmiş ve yardımlarınızı beklediğimizi ifade etmiştik.
Proje sorumlusu Anıl Gizem Peker Togay ve arkadaşları, büyük bir başarı göstererek okulun hemen hemen tüm gereksinimi karşıladılar.
Gizem, gönderdiği mektupta şöyle demişti:
"Okulun adı, Hancıçiftliği İlköğretim Okulu Erzincan'a bağlı bir köy okulu. Merkeze çok uzak değil ama buraya yatırım yapılmamış. Birleştirilmiş sınıfda okuyan 21 öğrencisi var. Okula boya badana yapılacak perdeleri sıraları bahçesi yenilecek. Bu konular için buradaki sponsorlardan malzemeleri aldık. Bunların dışında altından kalkamayacağımızı düşündüğümüz konu pencereler ve ahşap dış kapıları. İçerisi çok soğuk alıyor ve bunu için de maddi yardım bekliyoruz. Toplanılan maddi yardımla toptan alım yapmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda dışarıdan özellikle okuma kitabı da kabulümüzdür. Bizi yalnız bırakmayın lütfen... Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için... Sevgiyle kalınız..." 
Evet, desteklerinizle okul tamamlandı. 35LİK olarak bu gençlerimizi ve tüm destekçileri yürekten kutluyoruz. İyi ki varsınız… Sizin gibi gençler oldukça, bu ülke daha da çok aydınlanacak ve cumhuriyet yaşayacak…











* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzereAmerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kuveyt, Makedonya, Libya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…


Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, 
paylaşabilirsiniz...




altay@vecdialtay.net








BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE 
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...

BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR, 
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...

1 yorum:

  1. Vecdi Amcacım bize de yer verdiğin için çok teşekkür ederiz.. Biz sizin çocuklarınız, yazılarınızla yetiştirdiğiniz çocuklar.. İyiki varsınız..

    YanıtlaSil