Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Eylül 2013 Perşembe

Defolup Gidin...



Günün sözü:

EĞER bir millet, iktidarda bulunan kişilerin alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. 
Bir gün, vatanını da yitirmeye mahkumdur… 
Niccola Machlavelli

Defolup gidin…

“EYY bu meclisin aşağılık mensupları!...
Acele edin ve defolup gidin...
Oturumunuzu sonlandırmaya geldim.
Meclisi, yaptığınız her icraat ile kirletmenize ve
Şerefsizleştirmenize artık kalıcı bir son vermeye geldim.
Siz ki fitneci, fesatçı, meclis üyeleri,
Siz ki iyi bir hükümet olmak dışındaki her şeysiniz!
Kiralık sefil yaratıklar, zavallılar,
Ülkenizi en küçük şahsi çıkar adına satılığa çıkaranlar,
Birkaç kuruş için Tanrı'ya ihanet edenler,
İçinizde bir parça da olsun erdem kalmadı mı?
Bir parça vicdan da mı yok?
Bir sahtekar kadar bile dindar değilsiniz!
Para, sizin yeni Tanrınız olmuş!
Satılığa çıkarmadığınız bir değer de kalmadı..
Ulusunuz adına iyi bir şey düşünemez misiniz?
Sizi çıkarcı sürüsü…
Bulunduğunuz bu kutsal meclisi,
O varlığınızla kirletiyorsunuz!
Halkın size verdiği yetkiyi kötüye kullandınız.
Siz ki, halkın umutsuz dertlerine çare olmalıydınız.
Kendiniz halka en büyük dert kaynağı oldunuz!
Ama ülkemiz beni bu meclisi temizlemeye çağırdı!
Ve bu gücü de bana Tanrı verdi.
Vay halinize!
Şimdi derhal defolun!
Acele edin rüşvetin köleleri!
Acele edin, gidin!
Süslü saltanat eşyalarınızı alın ve
Defolup gidin!..”
Bu sözler, 1653’de,
Yani günümüzden 360 yıl önce,
İngiltere meclisinde konuşan
Oliver CROMWELL adlı,
Sadece ülkesinin çıkarlarını kollayan
Yurtsever bir generale aittir…
Beğendiniz değil mi?
Bakın peşinen yazıyorum:
Okura her zaman güvenirim ama,
Bu sözlerin size neler çağrıştırdığının sorumlusu ben değilim…
Hatta ne düşündüğünüzün de…


Kızılderili kabinesi…


ÖNCEKİ yazımızda, dünyanın en acı çeken ve hep aldatılan halkın, Kızılderililer olduğundan bahsetmiş ve bir Kızılderili gözüyle başkanların adlarını yazmıştık…
Okur, “ İktidar üyeleri için Kızılderililer nasıl ad takardı, araştırır mısınız” der... Okur ister de araştırılmaz mı?
İşte, Kızılderili sözlerinden bizim iktidar üyelerinin adları:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Yalnız kurt,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Ağlayan pınar,
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: Küçük kurt,
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: Takla atan,
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ: Agresif kurt,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin: Meydan okuyan,
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin: Annesiz durmaz,
Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış: Kediden korkan kaplan,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün: Duran boğa,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: Kırık bacak,
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: Toprakla yoğrulan ,
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Gönlü kırık şahin,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan: Duran kaplumbağa,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız: Rüzgarla yarışan,
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç: Yüzme bilmeyen balık,
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker: Kızgın boğa,
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Kanadı kapalı kartal,
İçişleri Bakanı Muammer Güler: Korkutan atmaca,
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz: Koşan kaplumbağa,
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik: Bilge adam,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Şimşeğin oğlu,
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Yaşlı kurt,
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: Sinekle savaşan,
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu: Sessiz dere,
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: Şifacı adam ve
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: Uçan adam…












Kedi ve biz…

SORU: Erkek kedi ağaca çıkmış ve inmek bilmiyor. Kediyi ağaçtan nasıl indirirsiniz?
Şıklar :
A) Ağaca tırmanırsınız,
B) Merdiven dayayıp tırmanırsınız,
C) "Gel pisipisi" dersiniz, 
D) Dişi kedi getirirsiniz,
E) İtfaiyeyi çağırırsınız.
Değerlendirme :
A) Ağaca tırmandıysanız yürekli ve girişkensiniz, iyi bir satıcı olursunuz.
B) Merdiven dayadıysanız amaca hangi yöntemle ulaşacağınızı planlıyorsunuz. İyi bir halkla ilişkiler müdürü olursunuz.
C) "Gel pisipisi" diye seslendiyseniz, saflık derecesinde iyimsersiniz. Sakın kendi işinizi kurmayın
D) Dişi bir kedi getirdiyseniz, kendi işinizi kurup çok başarılı olabilirsiniz.
E) İtfaiye gibi kurtarıcı görevlileri aradıysanız sorumluluğu başkalarına atmayı beceren üst düzey yönetici olursunuz.
Bu alıntıya ek yapanlar olmuş :
F) Ağacı keserseniz, başka kedilerin çıkmasını engellersiniz ve sizden iyi bir kamu yöneticisi olur.
G) "Bana ne" deyip yolunuza giderseniz sizden çok iyi Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşı olur.
H) Dişi kedi kılığına girip ağacın altında cilve yaparsanız magazin medyası peşinizi bırakmaz, şöhret olursunuz.
I) Kediyi silahla vurursunuz sizden çok iyi bir darbeci paşa olur.
J) Yüksek bir yere çıkıp çevredekilere kedileri ne kadar çok sevdiğinizi anlatırsanız sizden çok iyi CHP Başkanı olur.
K) Kediye söverek, bağırıp-çağırıp tehdit ederek indirmeye kalkarsanız sizden çok iyi AKP Genel Başkanı olur, 

(Prof. Dr. Özcan KÖKNEL’in " Çatışan Değerlerimiz " adlı kitabından)


* BAZI il ve ilçe adlarının değiştirilmesi, sınırlara yeni düzenleme getirilmesi tamamen cumhuriyet karşıtı eylemler ve çalışmalardır. Masumane bir yaklaşım ve anlayış değildir... 

* AKP'li Hüseyin Çelik, şöyle demiş:  "Kılıçdaroğlu kendini kandırıyor" Size ne? En azından sizin gibi halkı kandırmıyor... 

* BAŞTANBAKAN, "Büyük Doğu Projesi'ni inşa edeceğiz" demiş... Kendisi zaten BÜYÜK ortaDOĞU PROJESİ'nin eşbaşkanı değil miydi?  

* AKP İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, “bir milyon oyumuz hazır” demiş… 2009 yerel seçimlerinde, geçerli olan 1 milyon 972 bin 359 oydan,  599 bin 395’ini siz almışsınız. Aradan 5 yıl geçmiş. Eğer gerçekten bu sürede bu rakama ulaştıysanız, siz daha şimdiden seçimi kazandınız demektir… Hayırlı olsun.

* TUTUKLANARAK cezaevine konulan meslektaşım ve Yurt Gazetesi Genel Yayın Müdürü Merdan Yanardağ’a, gözaltı sırasında kelepçe takılması utanç vericidir. Kimse bu ülkede ileri demokrasiden bahsetmesin ve insanları kandırmaya kalkmasınFaşizm kol geziyor... 

* DİKİLİ Belediye Başkanı Osman Özgüven'in mahkemesi sonuçlandı. Aldığı ceza ertelendi ve göreve geri dönüşünün yolu açıldı. Böylelikle bu davanın ne kadar siyasi olduğu da kanıtlanmış oldu... Kendisine bir kez daha geçmiş olsun diyorum...

* MESLEKTAŞIM Yılmaz Özdil'e, aynı gazetede çalışan bir muhabirin, "kovulacak mısınız?" diye sorması ne kadar saçmaysa, Başbakan'a da, "siz bu ülkenin başbakanı mısınız?" diye sormak o kadar saçma...

* AKP’li İzmir Milletvekili İlknur Denizli, “İzmir CHP’nin arka bahçesi değildir” demiş. Doğru… 
Zaten onlar yıllardır İzmir’de hep ön bahçede oynuyorlar...

* İZMİR Ege Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan yoğunluk ve fiziki imkansızlıklar nedeniyle ameliyathanede, iki hastanın ameliyatı bir arada yapılmış... Buraya ameliyathane değil, birleştirilmişhane denir artık...

* CEP telefonuna gelen, “Son hatırlatma…Kredi kartı borcu olanların dikkatine…Hemen arayın… Borcunuzu biz ödeyelim…” mesajları, artık insanın canını iyice sıkmaya başladı. Kimsiniz siz yahu… Banka mısınız, finans kuruluşu musunuz, döviz bürosu musunuz, yoksa mafya mısınız? 
Sana ne milletin kredi kartı borcundan…

* HİÇ olmazsa yılda bir kez, sağlığınızın kıymetini anlamak için hastaneyi, özgürlüğün kıymetini anlamak için hapishaneyi ve hayatın kıymetini anlamak için de mezarlığı ziyaret edin…

Bir zamanlar…


Gülmelik...





Ajanda...




Teşekkürlerle...

35'LİK yazılarına gösterdiğiniz ilgiden dolayı çok teşekkürler...
Yaklaşık bir haftalık Bloğumuzun, hangi ülkelerden de takip edildiğini gösteren bu tabloyu sizinle paylaşmak istedik...
(26 Eylül 2013 saat 00.02 itibari ile)



Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, paylaşabilirsiniz...

http://tr.wikipedia.org/wiki/Vecdi_Altay





























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder