35'LİK... Vecdi ALTAY : İstik(Bi)lal...

BOŞUNA gururlanma, deme "var mı ben gibi", tersten bir rüzgâr eser, savurur harman gibi...

Atasözü

İstik(Bi)lal…

SEN kalkacaksın,

Tüm kurumları teker teker ele geçireceksin,

Bir çoğunu pasifleştireceksin,

Hepsine badem bıyıklıları atayacaksın,

Kanun, yönetmelik tanımayacaksın,

Senin ve oğlunun da adı geçtiği

Cumhuriyet döneminin en büyük yolsuzluğu ortaya çıkınca,

“Bana karşı darbe yapacaklardı. Hedef benim” diyeceksin.

Yok ya…

Kimi kandırıyorsun?

Sana göre, Ordunun bir kısmı "terörist",

Polisin bir kısmı "çete",

Yargının bir kısmı "ajan",

HSYK tümden "kanunsuz",

Basının bir kısmı “darbeci”…

Tüm bunlara rağmen, sen çok mu doğrusun?

Paranoyaklık bir durum var ortada.

Bunlar belli ki, İstiklal değil, istikbal peşindeler...

“İstikbal göklerdedir” sözünü,

İstikbal "kutularda", "kasalarda" olarak anladılar.

Eee, durum böyle olunca da, İstikbali garantileyen usta

İstiklale sarıldı büyük bir şehvetle…

Dedi ki,

"İstiklal mücadelesi başlatalım…"

Ne demek istiyor?

“Etraf sarıldı… Ben hariç, herkes ülkeyi batırmak istiyor…

Darbe yapacaklar… Vatanı koruyalım…”

Hadi oradan.

Sen İstikbalini korurken,

Kimseyi İstiklal mücadelesine ikna edemezsin.

Bu ülke, istiklal mücadelesi değil,

Senin ve senin gibilerin biran önce

İktidarı bırakmasını bekliyor.

Gün, istiklal mücadelesi başlatma günü değil,

Hırsızlarla, rüşvetçilerle, ahlaksızlarla,

Namussuzlarla, yetim hakkı yiyenlerle mücadele günüdür…

* YAKLAŞIK 40 gündür rehin tutulan meslektaşım Bünyamin Aygün'e geçmiş olsun diyorum. Aramıza hoşgeldin...

* ÖNCEKİ gün, ne Dolmabahçe Sarayı'ndaki toplantıya, ne de Uzakdoğu ziyaretine davet edildim…

* HALA, peş peşe görevden almalar devam ediyor… Yetmedi mi? Doymadınız mı yahu…

* HIRSIZLAR bile, böylesi hırsızlık olayına karşı şaşırıp kaldı… Hatta şapka çıkardılar…

* SEN kalk, züccaciyeci dükkanına giren fil gibi her şeyi dağıt, kır, sonra da saraylarda toplantılar yaparak çözümler ara… Aslında çözüm belli: Bir an önce istifa et… Türkiye’nin önü açılsın…

* İSTİFA ettirilen eski bakan şöyle demiş: “Yolsuzluk olmadığını düşünecek kadar saf olmamalı ülkem…” Yok yok, biz saf değiliz merak etmeyin… Kimlerin ne kadar, nasıl yolsuzluk yaptığının farkındayız. Üzüntümüz, sizin bunu yeni fark etmiş olmanız ve insanları saf zannetmeniz…

* YUNANİSTAN Savunma Bakanlığı Silahlanma eski Genel Müdür Vekili Antonis Kantas, silahlanma programları karşılığında yolsuzluk ve rüşvetten temin ettiği 9 milyon Euro’yu merkez bankasına iade etmiş… Öylesine paylaştım işte…

* PARALEL devletmiş… Hadi oradan… Şuna açıkça derin devlet desenize…

* AÇIKLAMALARA bakılırsa, TIR olmuş pırrr…

* SAHİ bunlar, Mercümek davasından, Bosna paralarını iç eden partiden çıkmamışlar mıydı?

* ŞU Alçı’ya biraz su katın da donsun artık… Yeter…

* AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ölümüne arkasında olduklarını söylemiş ve "Biatsa biat, itaatsa itaat, ölümüne arkasında duruyoruz. Evet biz biatcıyız” demiş… Sizin böyle olduğunuzu zaten biliyoruz. Yeni bir şey değil ki bu söyledikleriniz…

* GÖNDERDİĞİNİZ TIR dolusu silahlarla bakalım kaç çocuk, kaç insan hayatını kaybedecek? Yazık’tır, Günah’tır, Ayıp’tır ve Vicdansızlık’tır…

* TAM kırk sa’tır mı, yoksa kırk ka’tır mı durumu yaşanıyor… Haydi hayırlısı…

* TBMM Başkanı Cemil Çiçek "yargı ölmüş" dedi. Kendisi 6 dönemdir vekil. İki dönem de Adalet Bakanlığı yaptı. Bir ara da Başbakan Yardımcılığı… Sormazlar mı adama şimdi, yargıyı kim öldürdü? diye…

Pes... Kefenle geldiyseniz, zaten ölmüşsünüz demektir...

Neler Rüşvet?

* Kızın babasının veya akrabasının, kızı vermeye razı olmaları için damattan istedikleri para veya mal rüşvet olur.

* Ayakbastı parası almak da rüşvettir, haramdır.

* Layık olmayan kişileri işe almak için rüşvet istemek, ülke idaresini ehliyetsiz ellere terk etmek demektir. Bu da bir milletin yıkılmasına sebep olur.

* Bir öğretmenin, kabiliyetsiz bir talebeyi rüşvetle geçirmesi de, layık olmayan kalitesiz, kimselerin iş başına geçmesine vesile olur.

* Alt sırada olan bir evrakı, rüşvetle üste çıkarıp hemen muamelesini yapmak, diğer sırası gelen insanların haklarına tecavüzdür, zulümdür.

* Bir doktorun rüşvet alarak sağlam memura rapor vermesi, düzenin bozulmasının, ülkenin yıkılmasının sebeplerindendir.

* Belediyelerce, kanunsuz binalara ruhsat vermek veya ruhsatsız yapılara rüşvet alarak göz yummak veya daha başka şekilde rüşvet almak vazifeye ihanettir.

* Haksızı haklı, yanlışı doğru, kötüyü iyi, liyakatsizi liyakatli göstermek için bir kimseden para, mal almak rüşvettir. Böyle gayrı meşru hareket için, para, mal verilmesine vasıta olmamalıdır! Hazreti Google'den...

Fügen GÜLGÖR'e teşekkürler...

* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kuveyt, Makedonya, Malezya, Libya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…

Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,

paylaşabilirsiniz...