Ne dersiniz?
GERÇEKTEN olağanüstü
günler geçiriyoruz.
Baş döndüren gündem
değişiklikleri yaşıyoruz.
Yarın sabah gündem ne
olacak kestirmek mümkün değil.
Ülkeyi yönetenlerin
baskıları, söylemleri
Toplumu sindirmeye
devam ediyor.
Ama biz biliyoruz ki,
Ne kadar baskı
yapılırsa yapılsın
Her baskının sonu
aydınlık yarınlardır…
Sözüm sizlere.
Bana dokunmayan yılan
bin yaşasın anlayışından
Uzaklaşmak gerekiyor.
Aynı aşağıda
okuyacağınız yazıda bahsedilen gibi:
YIL 1933…
Nazi döneminde yaşayan Papaz Martin
Niemöller’in, bulunan günlüğünde şunlar yazılıdır:
“…Önce sosyalistleri topladılar, sesimi
çıkarmadım,
Çünkü ben sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü Yahudi değildim.
Sonra beni almaya geldiler, Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı…“
Çünkü ben sosyalist değildim.
Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü sendikacı değildim.
Sonra Yahudileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü Yahudi değildim.
Sonra beni almaya geldiler, Benim için sesini çıkaracak kimse kalmamıştı…“
YIL 2014…
AKP döneminde yaşayan bir vatandaşın, bulunan günlüğünde şunlar yazılıdır:
“…Önce laikleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben laik değildim.
Sonra gazetecileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben gazeteci değildim.
Sonra yazarları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben yazar değildim.
Sonra askerleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben asker değildim.
Sonra aydınları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben aydın değildim.
Sonra rektörleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben rektör değildim.
Sonra doktorları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben doktor değildim.
Sonra işadamlarını topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben işadamı değildim.
Sonra öğrencileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben öğrenci değildim.
Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sendikacı değildim.
Sonra avukatları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben avukat değildim.
Sonra bilim adamlarını topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben bilim adamı değildim.
Sonra sanatçıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sanatçı değildim.
Sonra memurları topladılar sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben memur değildim.
Sonra Ergenekoncu diye herkesi topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben Ergenekoncu değildim.
Sonra siyasetçileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben siyasetçi değildim.
En sonunda, kendilerini eleştiren vatandaşları bir bir topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben, değil “vatandaş”, artık “insan” bile değildim…
Benim için ses çıkaracak olanların hepsi götürülmüştü.
Ben ise, hiçbir şey yapmamıştım…”
Diye diye, bugünlere gelmedik mi?
AKP döneminde yaşayan bir vatandaşın, bulunan günlüğünde şunlar yazılıdır:
“…Önce laikleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben laik değildim.
Sonra gazetecileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben gazeteci değildim.
Sonra yazarları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben yazar değildim.
Sonra askerleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben asker değildim.
Sonra aydınları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben aydın değildim.
Sonra rektörleri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben rektör değildim.
Sonra doktorları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben doktor değildim.
Sonra işadamlarını topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben işadamı değildim.
Sonra öğrencileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben öğrenci değildim.
Sonra sendikacıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sendikacı değildim.
Sonra avukatları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben avukat değildim.
Sonra bilim adamlarını topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben bilim adamı değildim.
Sonra sanatçıları topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben sanatçı değildim.
Sonra memurları topladılar sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben memur değildim.
Sonra Ergenekoncu diye herkesi topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben Ergenekoncu değildim.
Sonra siyasetçileri topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben siyasetçi değildim.
En sonunda, kendilerini eleştiren vatandaşları bir bir topladılar, sesimi çıkarmadım,
Çünkü ben, değil “vatandaş”, artık “insan” bile değildim…
Benim için ses çıkaracak olanların hepsi götürülmüştü.
Ben ise, hiçbir şey yapmamıştım…”
Diye diye, bugünlere gelmedik mi?
Ne dersiniz?

* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Endonezya, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Mısır, Libya, Litvanya, Lübnan, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…
Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...
Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...
Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder