Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Mart 2014 Pazartesi

İyi ki varsınız...











İyi ki varsınız...

DEĞERLİ 35LİK okurları,
Bir gazeteci ve yazar olarak, 
Okurlara her zaman inanır ve güvenirim.
Hatta, "okur ne derse haklıdır" derim.
Eğer sizlerle diyaloğumuz olumlu gelişmezse,
Ne yazarsak yazalım, bir işe yaramaz.
35LİK'i, çoğu kez sizlerle birlikte hazırlıyoruz.
Yazılarınız, yorumlarınız,
Eleştirileriniz, fotoğraflarınız hep burada yer aldı.
Almaya da devam edecek.
İşte 35LİK Pazartesi'yi,
Okurlardan gelenlere ayırdım.
Ama sanmayın ki, yazacak bir şey bulamadım...
Eğer "ben bunlarla yetinmem" derseniz,
Sağ sütunda bulunan güncel yazıları okuyabilirsiniz. 
Ne yapalım, okurlar velinimetimizdir...
İyi ki varsınız...









Hiç vicdanınız yok mu?

Tevfik Kızgınkaya
Barış İsteyen Gazeteciler Platformu
Kurucu Üyesi


HAZİRAN ayında Gezi Parkındaki ağaçlar bütün Türkiye’yi bir araya toplamıştı.
Birileri hariç…
12 Mart Çarşamba günü ise 15 yaşındaki Berkin tüm Türkiye’yi bir araya getirdi.
Birileri hariç…
Gezi Parkındaki ağaçlar, bir parçası olduğumuz doğaya ve özgürlüğe sahip çıkmanın simgesi olmuştu.
Berkin Elvan, eve götüremediği bir somun Ekmek’le simgeleşti.
Haziran ayında Gezi Parkından yükselen milyonların ortak söylemi, “boyun eğme” idi.
Berkin Elvan’ın yanında olan milyonlar, toplumsal dayanışmaya, yaşama hakkına ve aydınlık geleceğe sahip çıktılar.
Birileri hariç…
O birileri neler söyledi?
Milletvekili Egemen Bağış, “Terörün bitmesinden ve kardeşliğimizden rahatsız olup çözüm sürecini hedef alan nekrofillere (ölü sevicilere) de gereken cevabı milletimiz 30 Mart'ta verecek.”
Milletvekili Şamil Tayyar, “Gazi olaylarının 19.yıldönümüne denk gelecek şekilde eğer Berkin'in fişi çekildiyse bu söz az bile… Ne kadar da şerefsizsiniz.”
Başbakan yardımcısı Beşir Atalay, “Her ölüm hepimiz için üzücüdür. Ancak şu seçim ortamında birileri de bunu fırsat bilerek huzuru bozucu olaylara sebebiyet vermemeli.”
Başbakan yardımcısı Emrullah İşler, “Berkin kardeşimizin ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduk. Önce kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar ve başsağlığı diliyorum. Seçimi kaybedeceğini anlayanlar şimdi, artık sokak hareketlerinde ve sokakları terörize ederek acaba AK Parti'ye zarar verebilir miyiz, hükümeti zayıflatabilir miyiz, AK Parti'nin oylarını düşürebilir miyiz' çabası ve gayreti içerisine girdiler.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye o işleri aştı. Bunların hiçbirisi sadece ani rüzgar gibidir gelip geçer. Mayıs’ta Haziran’da da aynı şeyleri yaptılar. Kendi kendini piyasa topladı. Bugün sabah olumsuz şeyler oldu. Borsa akşama doğru yükselmeye başladı. Faiz yine kendi rayına oturmaya başladı.”
Bu sözlerin sahipleri, ülkemizi yönetiyorlar.
Bu kafa ile ülkemizi yönetenler için;
İktidarda kalmak, insan yaşamından daha değerli,
Para piyasaları, insan yaşamından daha önemli.
Her söylemlerinde dinden, imandan bahseden bu iktidar sahipleri,
Bu nasıl bir iktidar hırsıdır ki,
Bu nasıl bir para hırsıdır ki,
Bu nasıl bir güç hırsıdır ki,
İnancın temeli olan vicdanlarını bile yitirmişler.
Bu sözlerin sahipleri iyi bilmelisiniz ki,
Gezi parkındaki ağaçlara, Berkin Elvan’ın yaşama hakkına sahip çıkan milyonlar VİCDAN sahibidirler.
Bu milyonların yüreklerindeki sevginin, akıllarındaki bilincin temelinde vicdanları vardır.
Bu milyonların özünde Mevlana’dan, Yunus Emre’den, Pir Sultan’dan… gelen insan sevgisi, dayanışma ruhu, kardeşlik duygusu ve doğaya duyulan aşk vardır.
Bugünkü iktidarın sahipleri,
Anne Gülsüm Elvan’ın "Benim oğlumu Allah almadı, benim oğlumu benden Tayyip Erdoğan aldı" haykırışını,
Baba Sami Elvan’ın, “Çocuğumu son yolculuğuna uğurladım ve şimdi orada üşüyor” diye yanışını duyabiliyor musunuz?
Eğer bir parça vicdan sahibi olabilseydiniz,
Bugün Berkin Elvan yaşıyor olacaktı.
Eğer bir parça vicdan sahibi olabilseydiniz,
Bugün, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Mustafa Sarı, Medeni Yıldırım, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan… yaşıyor olacaklardı.
Onlarca genç, gözlerini kaybetmemiş olacaktı,
Yüzlerce genç yaralanmamış olacaktı.
“Söylesek, gidenleri geri getirmez ama dilimiz, bizlerde anne babayız, bizimde yandı ciğerimiz, Berkin Elvan ölümsüzdür, hoşça kal Berkinim. Canlar yerine camlar kırılsın” diyen Tunceli Emniyet Müdürlüğü kadar
Bir parça vicdan sahibi olabilseydiniz...








GÜN: 16 MART 2014 PAZAR
YER: ADNAN MENDERES HAVAALANI. SAAT: 17.00.

GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ 3 TANE POLİS OTOSU VAR AMA,
İÇLERİ BOŞ VE ETRAFTA, VATANDAŞA KAN KUSTURAN
BİR TEK TRAFİK POLİSİ YOK. 
GAZETECİLİK MERAKI İŞTE...
ÖZEL GÜVENLİKÇİLERE SORDUM,
"NEDEN HİÇ TRAFİK POLİSİ YOK ETRAFTA?" DİYE...

YANIT ŞÖYLEYDİ: "ABİ BİR POLİS OTOBÜSÜ GELDİ,
HEPSİNİ TOPLADI BAŞBAKAN'IN MİTİNG ALANINA GÖTÜRDÜ..."

YUH Kİ NE YUH...








Sayın Altay,
Gündemin yoğun, sorunların büyük olmasına rağmen ülkemizin turizm politikasını doğrudan etkileyebilecek hatta yatırımlarda öncelikli olma niteliğine sahip turizmin bu yeni dalı (sadece Avrupa'da 100 milyar avro)  BİRİNCİ DÜNYA ZİRVESİNİ gerçekleştiriyor.
Üyesi ve Türkiye koordinatörü olduğum ENAT'ın,  Dünya Turizm Örgütü ile eşbaşkanlık yaptığı bu zirvenin üniversiteler, akademisyenler, belediye, turizm ve tüm sivil toplum kuruluşlarına duyurulmasında sizin ve tüm medyanın desteğine ülkemiz adına ihtiyacımız var. Desteğiniz için şimdiden teşekkür ederim.
Saygılarımla.

Nejat Şardağı
European Network for Accessible Tourism ( ENAT)
Türkiye koordinatörü








Adalet Kimin İçin?

Saygıdeğer beyefendi,
Bu yazınızı, http://vecdialtay.blogspot.com.tr/2014/03/gelecegimizi-caldlar.html  okuduktan sonra acı acı düşündüm... Tekrar okudum, bir daha okudum... kendi gençliğime acıdım. 
Dile kolay tam 25 senem geçti Türk Silahlı Kuvvetlerinde. Haksızlıkları diz boyu yaşadım. 
Hor görüldüm, küçük görüldüm ya sabır çektim. 
TSK' hep şöyle düşünmeye başladım. 
Türk SUBAY Kuvvetleri. Neden her şey subaylara göre, biz ne idik bu TSK'da.  Mesai yok, hak yok hukuk yok, bir üst rütbelinin elinin altındasın. Bu insan hakları denilen şey kim içindi? Adalet kimin içindi? 
Evet sayın beyefendi, ben bir ASTSUBAYIM. 
TSK'nın olmazsa olmazları, günah keçileri, savaşta mehmetçik ile savaşan en öndeki ŞEHİT adayları. Peki savaşta en önce savaşacak olan bu astsubaylar hakta neredeydi acaba?


Muzaffer KUZU
Emekli Assubay



* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Afganistan, Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Endonezya, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Mısır, Libya, Litvanya, Lübnan, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…

Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...



Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, 
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...




altay@vecdialtay.net








BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE 
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...

BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR, 
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder