Günün sözü:
Düşüncesini açıklayamadıktan sonra,
insanlar arasında hiçbir özgürlükten ve anlayıştan söz edilemez.
Voltaire
Kılıçdaroğlu’nun dikkatine…
CHP hakkında
yazı yazmamaya özen gösteririm.
Çünkü herkes
bir şeyler yazıyor.
Ama bu kez
durum farklı.
Artık yazılması ve başta Genel
Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, Genel Başkan
Yardımcıları’nın, MYK ve PM Üyeleri ile tüm milletvekillerinin ve de partililerin
bunları bilmesi gerekiyor.
Diğer illeri de takip ettiğimiz ve bildiğimiz için belirtmek isteriz ki, Cumhuriyet
Halk Partisi’nin, 81 İl
Başkanı’ndan en ilginç olanı, sanırım, CHP'nin kalesi durumundaki İzmir'in İl
Başkanı Ali Engin…
Bir il başkanı, partisini seçimlere hazırlaması, bu konuda örgütü çalıştırmak için uğraşması ve hedefe kilitlenmesi, partisinin hedeflerini büyütmesi gerekirken, İl Başkanı ne
yazık ki, tüm
enerjisini, tüm zamanını Karşıyaka Belediye Başkanı olabilmek
uğruna harcamakta
ve akla mantığa sığmayan çalışmalar
yapmaktadır. Karşıyaka
Belediye Başkanı olabilme saplantısından bir türlü kurtulamayan ve vazgeçmeyen başkan, tek amacı ve tek hedefi olan
bu uğurda parti ilkelerini de bir kenara bırakıp, bu güne kadar CHP’de
görülmeyen çeşitli siyasi oyunlar, entrikalar içindedir ve siyasi nezaketten de, hoşgörüden de
oldukça uzaktadır.
Bir İl
Başkanı’nın, partinin tüm hedeflerini
bir kenara koyup, bir ilçe
Belediye Başkanlığı’nı ısrarla istemesi, bunu
bir PM toplantısında dile getirerek sadece Karşıyaka için ön seçimi önermesi de
anlaşılır değildir…

İfadesi şöyledir: “…Karşıyaka’da herkes aday,
başkan olabilir. Daha önce göçmen olan bir kişi başkan oldu. Şimdiki başkanımız
Malatyalı. Bundan sonra bir Tuncelili neden olmasın?...”
Tuncelili olarak
kendisini adres gösteren bu konuşma, kuşkusuz tüm partililer tarafından
tepkiyle karşılanmış ve
başkanın bölücülük yaptığı söylemlerine
neden olmuştur.
Sorun şudur:
Belediye Başkanlığı’na adaylığını sürekli dile getiren başkan, ne yazık ki
istifa etmemiş ve başvuruda da bulunmamıştır. Genel Merkez’in koşullarını ve
parti kararlarını sadece kendisi için zorlayarak kendince yeni yeni yöntemler
ortaya atan başkan ayrıca, İl Başkanı sıfatıyla örgütlere baskı kurmakta,
birçok vaatlerde bulunmakta ve diğer aday adayları ile eşit şekilde de
yarışmamaktadır...
Kendisinin bu
durumu bile, parti anlayışı ve disiplini ile uyuşmamaktadır
Ziyaret ettiği bazı sivil toplum kuruluşları yöneticilerine, “Aday
adaylarına eşit mesafede olunuz” önerisinde bulunan başkan, maalesef
bu kurala kendisi uymadığı gibi, diğer aday adayları hakkında da olumsuz ve hatta
hakarete varan konuşmalar yapmaktadır.
Oysa bir
başkanın görevi, tüm başkan ve meclis üyesi aday adaylarına eşit durmak ve
davranmaktır.
İl Başkanı, bu
kuralı da ihlal etmektedir…
Perde
arkasında kalarak, toplantılar düzenleterek örgütün ve Genel Merkez’in
kendisini istediğini ifade eden başkanın, bir TV’deki açıklaması da, talihsiz açıklamalarından bir
başkasıdır.
Karşıyaka'da diğer yedi aday
adayını yok sayan başkan, “Eğer Genel Merkez mevcut
başkanı aday göstermezse, Genel Merkez’in akla geleceği ilk ve tek isim il
başkanıdır” diyebilmiştir…
Kısacası
İzmir’de, ortalık toz
duman.
Parti
ilkeleri, anlayışı, etiği ayaklar altında.
Başkan adaylarını
belirleyecek olan beş
Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Başkan’ın bu duruma ne zaman “dur” diyeceği,
müdahale edeceği, İzmir il ve ilçe örgütlerinde olduğu kadar,
Belediye Başkanları’nda ve kamuoyunda da merak konusu…
Bu
yazdıklarımdan dolayı bir çok CHP'li dostum, arkadaşım kuşkusuz tepki
gösterecektir ama, bu konuda, "kral çıplak" demenin zamanı
gelmiştir...
O zaman da, bu zamandır…
Bilinmelidir ki, Mustafa Kemal
Atatürk’ün kurduğu bu parti, kaçak güreşenlerin, çeşitli siyasi entrika içinde
olanların, parti ilkelerini ve tüzüğünü hiçe sayanların, kendisini partinin
üstünde görenlerin, kendisi olmadan partinin oy alamayacağını zannedenlerin, partiyi
küçültenlerin, kural tanımayanların ve de çetevari ilişkiler içinde olanların
partisi değildir.
Ne İzmir'de, ne de diğer 80
ilde...
Unutulmamalıdır ki, İsmet
İnönü'nün dediği gibi, bu ülkede de, bu partide de “namuslular da, en az
namussuzlar kadar cesur olmalıdır...”
Bu mu vefa?
GÜNÜMÜZDEN tam
üç yıl önce İzmirli duayen gazeteci Sezer
Doğan’ın adı, yıllarca Ege
Telgraf Gazetesi ’ni
yayınladığı 1374 sokağa, Konak Belediyesi
tarafından törenle adı verildi.
![]() |
Sezer Doğan sokağı açılış töreni - 23 Ekim 2010 |
Aradan üç yıl geçti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, söz konusu
sokak başta olmak üzere, bir çok sokakta, ana caddede bazı çevre düzenlemesi yaptı ve bu düzenleme sırasında da, Hilton Oteli'nin hemen yanındaki sokağın
girişinde bulunan tabelayı kaldırdı...
Çalışmalar bitti ve aradan aylar geçti ama tabelanın yerine ne zaman konulacak belli değil. Bildiğim şey, Konak ve Büyükşehir Belediyesi’nin topu birbirine attığıdır…
Çalışmalar bitti ve aradan aylar geçti ama tabelanın yerine ne zaman konulacak belli değil. Bildiğim şey, Konak ve Büyükşehir Belediyesi’nin topu birbirine attığıdır…
Ayıptır, günahtır… Yaptınız bir vefa örneğiydi, bari sonunu
getirin.
Mazeret dinlemek istemiyoruz…
Gazetecileri, Doğan ve Suphandağlı Ailesi’ni ve de dostlarını üzmeye hakkınız yok…
Mazeret dinlemek istemiyoruz…
Gazetecileri, Doğan ve Suphandağlı Ailesi’ni ve de dostlarını üzmeye hakkınız yok…
Umarım İzmir Gazeteciler Cemiyeti de, bu konunun takipçisi olur…
Kararlar kibrittir…
ADAM, bilgeliğiyle
ün salmış kralın yanına gider ve sorar:
- Efendim özgürlük
var mıdır?
Kral:
- Elbette der, 'Kaç bacağın var senin?
Adam şaşırarak:
- İki der.
Kral:
- Tek bacağının üstünde durabilir misin?
- Elbette.
Kral:
- O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver.
Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde
durmaya karar verir.
- Tamam der kral. 'Şimdi öteki bacağını da kaldır.
Adam şaşırır:
- Bu olanaksız kralım der.
- Gördün
mü? der kral. Sen sadece ilk kararı almakta özgürsün ondan sonrasında değil. Özgürlük
budur…
Kararlar birer kibrittir. Ya kendini yakarsın, ya ısıtırsın...
Yaşam, silgi kullanmadan yazma sanatıdır…
Birileri bizi yakıyor, kendini ısıtıyor…
Yekhan Güldamlası'na teşekkürler...
Yekhan Güldamlası'na teşekkürler...
* AKP İzmir İl
Başkanı Ömer Cihat Akay, 2014
seçimlerinde İzmir’in 30 ilçesinden
14’ünü garanti alacaklarını söylemiş. Bu rakam, ilçelerin yarısına denk düşüyor. Desenize, %50 inatlarından ve anlayışlarından vaz geçemiyorlar bir türlü…
* BAŞBAKAN bir
konuşmasında, “Herkes haddini bilecek”
dem iş. Doğru… Herkes haddini bilecek… Söyleyen de, duyan da…
* BENİM kurallarım çok basit:... Saygını koruyacaksın, Sevgini göstereceksin ve Haddini bileceksin…
* YOLU çok severler… Her şeyin yol’unu buldukları için…
* AKP’li Atilla Kaya CHP için, “Onlar Hatice’ye değil, neticeye baksın” demiş. İlahi Kaya… Onlar hem Hatice’ye, hem de neticeye bakmışlar
zaten… İzmir’in 31 belediyesinden 29’unun CHP’de olması, bunun kanıtı
değil mi?
* İZMİR'İN Bornova Belediye Başkanı Prof.Dr. Kamil
Okyay Sındır demiş ki: "Mezarlıklar vazgeçilemezlerle dolu…” Ben bu sözü, başkanın izniyle şöyle
değiştiriyorum: Mezarlıklar, vaktiyle kendisinden asla
vazgeçilemeyeceğini zannedenlerle dolu…”
* AKP’li Hüseyin Çelik, “…ODTÜ ormanları kamu malıdır. Kurumlar baki şahıslar fanidir. Gökçek kıyamete kadar Büyükşehir Başkanı olarak kalmayacak…”dem iş…
Vallahi doğru dem iş…
Kıyameti beklemeye hiç gerek yok. Kendisi zaten 2014 seçimlerinden sonra başkan
olarak kalmayacak ki…
* AKP’li Hüseyin Çelik, “…ODTÜ ormanları kamu malıdır. Kurumlar baki şahıslar fanidir. Gökçek kıyamete kadar Büyükşehir Başkanı olarak kalmayacak…”
* Çeşme’de turizmciler, eşeklere özgürlük istiyormuş… Gazetecilerin, yazarların,
bilim adamlarının, aydınların, kısacası “
insanların” özgür olmadığı
ülkede, eşekler de nereden çıktı
kardeşim? Oturun oturduğunuz yere…
* BU ülkenin, çok kişilikli tek kimlikli değil, tek kişilikli çok kimlikli insanlara
gereksinimi var…
* HAYATTA en çok kızdığım şey
şu: Birisinden bir
konuda bilgi istiyorsunuz. Diyor ki: “Tamam ama şimdi olmaz. Daha sonra bana
hatırlat…” Ben de onlara diyorum ki, “Benim senden ne istediğimi, eğer sen bana
hatırlatırsan, ben de sana senden ne istediğimi sana hatırlatmış olurum…” Nasıl yanıt ama…
* HRANT Dink davasında hakkında
yakalama kararı çıkarılan Erhan Tuncel, 38 gün sonra yakalandı… Kendisi, “Bu memlekete
hizmet etmenin bedeli budur”
* TÜRKİYE Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı meslektaşımız Atilla Sertel, Avustralya Atatürk Kültür Merkezi tarafından düzenlenen bir organizasyonda, Sdney'de Türk basınının ve gazetecilerin karşılaştıkları sorunlar ve içinde bulunduğu koşullar konusunda 26 Ekim'de bir konferans verecek... Dünyanın bir diğer ucunda Türk basınının karşılaştığı sorunları görüp en yetkili bir kişiyi çağıran ve bunu gören insanları kutlamak gerekir. Türk gazetecilerin bu sorununu bu ülkede de anlatacak olan başkanı ve davet eden yetkilileri kutluyoruz. Umarız bu sesi, Türkiye'dekiler de duyar...
* HRANT Dink davasında hakkında
yakalama kararı çıkarılan Erhan Tuncel, 38 gün sonra yakalandı… Kendisi, “Bu memlekete
hizmet etmenin bedeli budur” dem iş… Ulen adam öldürmenin, azmettirmenin memlekete hizmetle ne
alakası var? Sen, bırak böyle memlekete hizmeti de, seni bu işe azmettirenlerden bahset…
* TÜRKİYE Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı meslektaşımız Atilla Sertel, Avustralya Atatürk Kültür Merkezi tarafından düzenlenen bir organizasyonda, Sdney'de Türk basınının ve gazetecilerin karşılaştıkları sorunlar ve içinde bulunduğu koşullar konusunda 26 Ekim'de bir konferans verecek... Dünyanın bir diğer ucunda Türk basınının karşılaştığı sorunları görüp en yetkili bir kişiyi çağıran ve bunu gören insanları kutlamak gerekir. Türk gazetecilerin bu sorununu bu ülkede de anlatacak olan başkanı ve davet eden yetkilileri kutluyoruz. Umarız bu sesi, Türkiye'dekiler de duyar...
* Fidan diken öğrencilere polis
"akıllı olun" diyor!? Akıllı olmasalar ODTÜ'lü değil, polis
olurlardı..
Mustafa Abadan
* Balyoz davası Hitler’in Nazi
mahkemelerinden farksızdır. Yapılan yargılamalar, alınan kararlardan sonra, bu
saatten sonra donanmaya komuta etmek için ancak İDO’dan kaptan bulabilirler.
Deniz Kuvvetleri’nin en başarılı 20 kurmay albayını, geleceğin bütün başarılı
komutanlarını tek tek doğradılar. Bu öyle bir komplo ki, Türk askerine fuhuşçu
bile dediler, fuhuş yapan, darbe yapan, terörist olan konumuna getirdiler.
Balyoz kararıyla 300’e yakın vatan evladını diri diri boğdular…
* Buradan ilan ediyorum: Eğer, yarın öbür
gün, yol için cami yıkarız takiyyesinin altından, Anıtkabir'e zarar verecek en
ufak ama en ufak bir eylemin niyeti dahi ortaya çıksın, kendisini gidip aslanlı
yolun girişine zincirlemeyen Reyhan, ölsün!
Reyhan Koçyiğit
* Nerede çıkarsa çıksın... Nerede
yayınlanırsa yayınlansın... İÇİMİZDEKİ KAVGAYI PAYLAŞAN HER YÜREĞE teşekkür
ederiz...
Sedat Peker
* Geceden birikmiş enerjinizi kucaklayın ve
çevrenize yayın. İşinize bulaştırın, sevdiklerinize verin... Emin olunuz ki;
enerjiye ihtiyaç duyduğunuz günlerde verdikleriniz size yansıyacaktır…
Şakir Genç
* Burada heyecan var... Bu kadar büyüklükte
bir araziyi inatla ağaçlandıran başka bir üniversite yoktur herhalde... Ortaokul büyüklüğünde 350
öğrencisi olan çamur yollardan yürünen ODTÜ'yü ODTÜ yapan cümleler bunlar olsa
gerek… Ankara'nın yeşilini ve ODTÜ'nün
yeşilliğe katkısını anlamak için şehrin 25 km dışına çıkıp 'Bozkır' ne dem ek görmek gerekiyor.
AMERİKA'dan döner dönmez, elindeki kocaman bavulla meclise gelen Maliye Bakanı;
- Bu bavulun içinde tam 14.3 milyar dolar var, demiş. Arkasından da sormuş:
- Bu parayı nüfusumuza bölersek, kişi başına kaç dolar düşer?
Milletvekilinin biri, hemen ayağa kalkarak cevap vermiş:
- 26 milyon dolar...
- Ama 14.3 milyarı, 70 milyona böldüğümüzde 26 milyon çıkmaz ki...
- Ben, 70 milyona bölmedim ki...
- Kaça böldünüz?
- 550'ye!..
DEĞERLİ dostlar, 28 Ekim günü yayınlayacağımız 35LİK'in yeni bölümünün tamamını, Cumhuriyet'in 90. Yılı'na ayıracağız.
O nedenle, bu özel sayımızı, gelin hep birlikte hazırlayalım...
Bu özel sayıda yayınlanmasını arzu ettiğiniz bilgi, belge, fotoğraf, anı gibi çalışmalarınızı bizimle paylaşın ve Türkiye'de ses getirecek arşivlik bir çalışmaya hep birlikte imza atalım...
Katkılarınızı bekliyoruz...
Teşekkürlerimizle...
![]() |
Şavşat Yukarı Koyunlu Köyü Rutav Gölü - Aylin Köroğlu'na teşekkürler... |
35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; ABD, İngiltere, Rusya, Almanya, Belarus, Ukrayna, Avusturya, Avustralya, Bosna Hersek, Yunanistan, Belçika, Sırbistan, Fransa, Makedonya, Kanada, Hollanda, Güney Kore, Japonya, Irak, İspanya, Portekiz, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir ve İsviçre'de yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz...
Yorum, istek ve önerilerinizi
yazabilir, paylaşabilirsiniz...
yazabilir, paylaşabilirsiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder