Günün sözü:
Her zaman umut vardır. Belki sende yok,
belki burada yok ama bir yerde, birilerinde mutlaka var…
The Walking Dead
Bakan…
BAŞTAN bakan ne derse;
Tüm yandaşlar, jöleliler, sempatizanlar, Vikilikse kestane,
23 Nisan’a Cumhuriyet Bayramı diyenler,
Kömürcüler, nohutcular, makarnacılar,
Buzdolapçılar, yeşil
kartlılar baktılar sadece…
Çünkü, her şeyi gören baştan bakan,
“ Siz sadece bakın,
dediğimi yapın yeter... “ dedi.
E, baştan bakan böyle derse, " bakanlar " da sadece
Bakacak elbette neye
baktıklarını bilmeden…
Bakanlar baktı
ki, baştan bakan “ Başkanlık “ dedi,
“ Barış “ dedi, “
Akil adamlar “ dedi, " Demokratikleşme Paketi " dedi,
Bakanların da hepsi yine baka kaldı, şaştı kaldı.
Hatta, bakanlardan biri
kuzu kuzu baka kaldı.
Dedi ki, “ İnsan
destek bulamayınca şevki kırılıyor... “
Oysa çok şevkli ve
ateşliydi tivilerde.
Baştan bakanın gözünün içine bakıyordu.
Aslında, baştan bakanın her yaptığına bakan ve
Hep bakmaktan sıkılan o kadar çok yandaş var ki…
Ama, el mahkum… Bakmaya
devam edecekler.
Ne de olsa önümüzde seçim
var.
Ne de olsa rantlar
var.
Kim takar ilkeli,
dürüst olmayı…
Etik davranmayı…
Yıllardır her şeye
bakanlar,
Neleri kaybettiklerini
hala göremiyorlar, anlayamıyorlar…
Sadece baktılar ve
bakmaya da devam ediyorlar.
Anlamadıkları için, baştan bakanın her dediğini de kavrayamadılar.
Bu durum, iyi bir
durumdur aslında baştan bakan için…
Bakmak ama
kavrayamamak…
Zaten kavradıklarında görecekler ve
“ Yıllardır biz neden
hep baktık sadece ? “
Diyecekler ve de her şeyi sorgulayacaklar.
Bakın, sadece bakan yandaş,
liboş bir kısım basın temsilcileri bile,
“ Ben sadece
gazeteciyim. Süreci destekliyorum ama
Bağımsız kalmak
istiyorum ” dem eye ve kıvırtmaya
başladı.
Aslında, baştan bakanın “
siz sadece bakın “ talimatına isyanlar başladı.
Bu, aynı zamanda “
Ben artık bakmak değil, görmek istiyorum “ isyanıdır.
Tek isteğimiz ve dileğimiz, sadece bakmaktan sıkılanların
Ve hatta vicdan azabı
çekenlerin, görmek için mücadele
etmesidir,
Vaktin daha geç olmadığını fark etmesidir.
Hadi bakalım, şöyle bir silkinin ve baştan bakanın her
dediğine
Artık bakmamaya
başlayın da görelim ve ayakta
alkışlayalım sizi.
İşte o zaman emin olun,
Cumhuriyeti, Demokrasiyi
daha iyi anlayacaksınız
Laikliği, Atatürk’ü
daha çok seveceksiniz ve
Treni daha net göreceksiniz…
Treni daha net göreceksiniz…
Marmaray’daki gerçek…
![]() |
Bakanlar Kurulu'nun 15 Şubat 2000 tarihli kararı |
ÖNCEKİ gün, Asrın Projesi diye adlandırılarak açılan
Marmaray, ne yazı ki, AKP iktidarının projesi değildir…
Başbakan açılışta yaptığı konuşmada her ne kadar projenin Abdülmecid'in hayali olduğunu ve o hayali gerçekleştirdiklerini belirtip, ''Marmaray'ı merhum Abdulmecit dedem iz mimari
çizgilerini çizmiş. Arşivlerden onu çıkardık...
Biz o çizgiler üzerinden hareketle, iktidarımız döneminde bir adımını attık'' dediyse de, durum pek öyle değil… Yaptıkları, reklamdan ve halkı kandırmaktan başka bir şey değildir…
Başbakan açılışta yaptığı konuşmada her ne kadar projenin Abdülmecid'in hayali olduğunu ve o hayali gerçekleştirdiklerini belirtip, ''Marmaray'ı merhum Abdulmecit de
Biz o çizgiler üzerinden hareketle, iktidarımız döneminde bir adımını attık'' dediyse de, durum pek öyle değil… Yaptıkları, reklamdan ve halkı kandırmaktan başka bir şey değildir…
Söz konusu projenin finansmanının karşılanması konusunda
alınan kararın tarihi 15 Şubat 2000’dir ve kararın altında da, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Bülent Ecevit ile Bakanlar’ın adı
vardır.
Hazıra konmayı çok iyi bilen iktidar, adeta şova
dönüştürülen açılış törenine, acaba halen hayatta olan Süleyman Demirel ile o
dönemin bakanlarını davet etti mi?
Muhtemelen etmemiştir.
Peki bunu yandaş basın bilmiyor mu?
Biliyor...
Yazar mı?
Yazmaz...
Sizi gidi mirasyediciler sizi…
Sizi gidi yalaka basın sizi...
Sizi gidi yalaka basın sizi...
Erdal İnönü…
TÜRK siyasetinin en düzgün, en kaliteli siyasetçilerinden biri olan Erdal İnönü’nün aramızdan ayrılışının 6. Yılı.
Kendisinin, Türk siyasetine kazandırdığı seviye, kalite, dürüstlük gibi kavramlardan ve yaklaşımından dolayı bir kez daha saygıyla anıyor, genç kuşakların kendisini tanıması için hakkındaki bilgileri paylaşıyorum:
Türk siyasetinin başı, bir kez daha sağolsun…
“Mayıs 1983'te, 12 Eylül Darbesi'nin ardından siyasi faaliyetler serbest bırakılınca bütün öğretim ve yöneticilik görevlerinden ayrıldı ve 6 Haziran 1983'te Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu üyesi ve ilk genel başkanı olarak siyasal yaşama atıldı. Kurucu üyeliğinin Haziran 1983'te Milli Güvenlik Konseyi'nce veto edilmesine karşın, Aralık 1983'te yeniden SODEP genel başkanlığına seçildi.
![]() |
Dönemim Belediye Başkanı, günümüz Karşıyaka Belediye Başkan Aday Adayı Cihan Türsen, bendeniz ve Erdal İnönü - 1993 Karşıyaka |
Kasım 1991'deki erken genel seçimlerinde oyların yüzde 20'sini toplayabilen SHP üçüncü parti olunca parti içi muhalefet yitirilen oyların sorumluluğunu İnönü yönetimine yükledi. Ama seçimlerden birinci parti olarak çıkan Doğru Yol Partisi'nin (DYP) SHP ile koalisyon hükümeti kurması, hükümette başbakan yardımcılığını üstlenen İnönü'nün parti içindeki durumunu güçlendirdi.
25-26 Ocak 1992'deki 7. Olağanüstü Kurultay'da İnönü'ye karşı bir kez daha yenilen ve parti yönetimini ele geçirme umutlarını kaybeden Deniz Baykal ve muhalefet grubu "Yeni Sol", SHP'den ayrılarak Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) yeniden kurdu (Eylül 1992).
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ani ölümü ve ardından Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra yaklaşık 1.5 ay süreyle başbakanlık görevine vekalet etti. Haziran 1993'te SHP genel başkanlığından ve hükümetteki görevinden ayrılacağını açıkladı. 11-12 Eylül 1993'te yapılan SHP 4. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın seçildi.
18-19 Şubat 1995'te SHP ile CHP'nin birleştiği kurultayda CHP'nin "Onursal Genel Başkanı" seçildi. Kurultaydan hemen sonra DYP-CHP koalisyon hükümetinin CHP kanadında yapılan atamalarda dışişleri bakanı oldu. Nisan 2001'de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bazı uygulamalarına tepki göstererek CHP'den istifa etti. Üç kez milletvekili seçilen İnönü, 17. (ara seçim), 18. ve 19. dönemlerde İzmir milletvekilliği yaptı. Sosyalist Enternasyonal başkan yardımcılığı görevinde bulundu. 31 Ekim 2007 tarihinde aramızdan ayrıldı…”
* Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyet'in 1. Yıldönümünde, "Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir" dedi.1924
* Yaya geçidi çizgileri ilk kez
İngiltere'nin Berkshire kentinde kullanılmaya başlandı. 1951
* ABD, ilk hidrojen bombası denemesini
Marshall Adalarında yaptı. 1952
![]() |
Behice Boran |
* Sovyetler Birliği'nde Josef Stalin'in
tabutu Lenin'in mozolesinden başka yere alındı. 1961
* Türkiye İşçi Partisi Büyük Kongresi
Behice Boran'ı genel başkan seçti. 1970
* Turgut Özal, 263 oyla Türkiye'nin 8.
cumhurbaşkanı seçildi. 1989
* Vatikan, dünyanın güneşin çevresinde
döndüğünü söyleyen Galileo'nun haklılığını teslim etti.1992
Bir vefasızlık daha…
24 EKİM tarihli “Bu mu vefa?” başlıklı yazımızda,
gazeteci Sezer Doğan’ın bir yıl önce
adı verilen sokaktaki levhanın, yapılan
cadde ve sokak düzenlemeleri bitmesine rağmen yerine konulmadığından
bahsetmiş ve “Ayıptır, günahtır. Yaptınız bir vefa örneğiydi, bari sonunu getirin. Mazeret dinlemek istemiyoruz… Gazetecileri,
Doğan ve Suphandağlı Ailesi’ni ve
de dostlarını üzmeye hakkınız yok”
dem iştik…
Aradan bir hafta geçti ve hiçbir gelişme yok.
![]() |
Emre Özdestan sokağı, 9 Mart 2009'da açılmıştı |
Tabela hala
yerine konulmadı.
Ama bir başka vefasızlık örneği daha karşımıza çıktı.
Sağolsun gazeteci Yunus Karakaya uyardı bizi.
Meğer, 2009 yılında 1259 sokağa adı verilen gazeteci
Emre Özdestan’ın adının bulunduğu sokaktaki tabela da kaldırılmış…
Anlaşılmayan
şu: Tamam, insanların adlarını sokaklara, caddeler, parklara veriyorsunuz da,
düzenleme çalışmaları gerekçesiyle kaldırdıktan sonra, çalışmalar bitmesine
rağmen bunları yerine niye koymuyorsunuz?
Nasıl olsa
kimse fark etmez mi diyorsunuz?
Bir yandan vefa
geceleri düzenleyeceksiniz, diğer yandan da vefa örneği gösterdiğiniz kişilerin
tabelalarını yerine koymayacaksınız?
Ayıp olmuyor
mu? sayın başkanlar…
* HAC’dan dönen AKP
Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Beyazıt
Kaçar şöyle dem iş: “Orada bizi
tekrar formatlıyorlar. Geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Resetlendik
geldik...”
Bilgisayar terimleri kullanarak bu açıklamayı yapan Kaçar’a biz de, bilgisayar terimleri kullanarak soralım bakalım: “ Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi, Laiklik, Eşitlik, Özgürlük, İnsan Hakları, Adalet gibi kavramları, hacca gitmeden önce " geri dönüşüm kutusu " na attığınızı tahmin ediyoruz... Bu kavramlar acaba, " harddisk "iniz yeniden " format "lanırken eklendi mi, yoksa bunları " reset" lemeye " veya " delete " etmeye devam edecek misiniz?...”
* CUMHURBAŞKANI ve Başbakan İzmir’e geliyor diye, İzmir trafiği arap saçına döndü. Feribotlardan inen araçlar didik didik arandı. Telefonlar çalışmadı. Polisler resmen terör estirdi. Şüpheli zannettikleri insanların üstleri dakikalarca arandı ve insanlar iş yerlerine, evlerine saatlerce ulaşamadı… Bunun kabahati yollar değil, söz konusu kişilerin İzmir’e gelmesi nedeniyle olağanüstü önlemlerin alınması… Amerikanvari korumalar, abartmalar... Bu ne korkudur böyle… Siz şimdi İzmir'i alacaksınız ve başarılı olacaksınız öyle mi?… Hadi oradan...
* BUGÜN TBMM’de Genel Kurul toplantısı var… Bazı AKP’li kadın vekillerin türbanla salona girmesi bekleniyor. Bugüne kadar cumhuriyetin her türlü nimetlerinden yararlanan bu vekillerin tavrını anlamak mümkün değil. Bunu bir hakmış gibi göstermek isteyenler bilmelidir ki, yanlış yoldasınız… Toplumu bu kadar bölmeye, teamülleri bu kadar yıkmaya hakkınız yok… O salon, şov yapma salonu değildir… Ettiğiniz yemini ne çabuk unuttunuz? Politika yapma uğruna bu kadar bükülmeye ne gerek var? Yoksa, genel başkanınızın gözüne girip, yerinizi mi garantilemek istiyorsunuz?
* SİYASETTE seviye isteyenlerin, önce kendileri seviyeli olmalı…
Bilgisayar terimleri kullanarak bu açıklamayı yapan Kaçar’a biz de, bilgisayar terimleri kullanarak soralım bakalım: “ Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi, Laiklik, Eşitlik, Özgürlük, İnsan Hakları, Adalet gibi kavramları, hacca gitmeden önce " geri dönüşüm kutusu " na attığınızı tahmin ediyoruz... Bu kavramlar acaba, " harddisk "iniz yeniden " format "lanırken eklendi mi, yoksa bunları " reset" lemeye " veya " delete " etmeye devam edecek misiniz?...”
* CUMHURBAŞKANI ve Başbakan İzmir’e geliyor diye, İzmir trafiği arap saçına döndü. Feribotlardan inen araçlar didik didik arandı. Telefonlar çalışmadı. Polisler resmen terör estirdi. Şüpheli zannettikleri insanların üstleri dakikalarca arandı ve insanlar iş yerlerine, evlerine saatlerce ulaşamadı… Bunun kabahati yollar değil, söz konusu kişilerin İzmir’e gelmesi nedeniyle olağanüstü önlemlerin alınması… Amerikanvari korumalar, abartmalar... Bu ne korkudur böyle… Siz şimdi İzmir'i alacaksınız ve başarılı olacaksınız öyle mi?… Hadi oradan...
* BUGÜN TBMM’de Genel Kurul toplantısı var… Bazı AKP’li kadın vekillerin türbanla salona girmesi bekleniyor. Bugüne kadar cumhuriyetin her türlü nimetlerinden yararlanan bu vekillerin tavrını anlamak mümkün değil. Bunu bir hakmış gibi göstermek isteyenler bilmelidir ki, yanlış yoldasınız… Toplumu bu kadar bölmeye, teamülleri bu kadar yıkmaya hakkınız yok… O salon, şov yapma salonu değildir… Ettiğiniz yemini ne çabuk unuttunuz? Politika yapma uğruna bu kadar bükülmeye ne gerek var? Yoksa, genel başkanınızın gözüne girip, yerinizi mi garantilemek istiyorsunuz?
* SİYASETTE seviye isteyenlerin, önce kendileri seviyeli olmalı…
* MUĞLA Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü, okulun karşısında bulunan bir markette alkollü içki ve sigara
satışı yapıldığı gerekçesiyle öğrencilerin okul giriş ve çıkışlarında
buradan alışveriş yapmalarını yasaklamış ve şöyle dem iş: “ İstediğim
yasağı getiririm…” Vay be… Müdüre bak… Sen yakında Diyanet İşleri Başkanı’da
olursun merak etme… Sana Başbakan’ın ağzıyla yanıt verelim: “Sen kimsin ya…”
* HATIRLARSINIZ değil
mi? Trabzon’un Milli Eğitimsiz Müdürü şöyle dem işti:
“Erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı binada
altlı üstlü kalıyor. Aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni
iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor” Bu ve bunun gibilere artık, içimden "
Sizi gidi sapıklar. Sizi gidi ruh hastaları" diyesim geliyor ama diyemiyorum…
* İSTANBUL’da önceki
gün açılan Marmaray hakkında bilgiler vermek, yapılan çalışmaları göstermek
amacıyla İzmir’den gazete temsilcileri İstanbul’a
götürülmüş… Şöyle bir baktım da, bu
gazeteciler arasında, Yurt, Sözcü,
Cumhuriyet, HalkTV, Ulusal Kanal, Aydınlık, Birgün gibi gazetecilerin temsilcileri yok. Neden acaba? Bunlar
gazete veya gazeteci değil mi? Bu
gazetelerin okurları halk değil mi? Bu ayrımcılığı yapmak doğru mu?
* CUMHURİYETİN 90 Yılı’nı, tüm yurtta görkemli törenlerle kutladık… Ve bugün, 91. yılın 2. günündeyiz...
Belediye Başkanlığı’na aday olanların 2014 29
Ekiminde neler yapacağını çok merak ediyorum… Ya siz…
* ANITKABİR'deki törenlerde, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu
tokalaşmamış ve birbirlerinin yüzüne bile
bakmamış… Halkın da pek umurundaydı
sanki…
* TÜM gazeteler cumhuriyetle ilgili haberleri manşet yaparken, Taraf
gazetesi yapmamış… Adı üstünde:
Taraf… Belli ki, cumhuriyete de taraf…
* Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün
aramızdan ayrılışının 75. yılı nedeniyle, 11 Kasım 2013 tarihli sayımızı, 35LİK
ATATÜRK ÖZEL SAYISI yapacağız.
Sizlere o gün; İzmir, Saraybosna, Srebrenica, Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Karadeniz Ereğli, Kuşadası, Çiğli ve Muğla gibi ülke ve kentlerde
tarafımdan açılan ve belki de hiçbir yerde görmediğiniz Anıtkabir Sergisi’nin
tüm detaylarını fotoğraf olarak yayınlayacağız.
Siz de bu özel sayımızda paylaşmak istediğiniz yazı, fotoğraf,
şiir gibi çalışmalarınızı gönderebilir, katkıda bulunabilirsiniz…
* KADIN Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm
Kav’ın gönderdiği duyuruyu paylaşıyoruz: “Davalarımıza çağırıyoruz. Kadın kardeşlerimiz
öldürülmesin!
Henüz 19 yaşında olan ve 2 aylık evli olan Pınar Yolver, 19
Nisan 2013’te kocası Mehmet Yolver ve kocasının babası Semet Yolver tarafından
dövülerek ve işkence edilerek vahşice öldürüldü. Kayınvalidesi ve görümceleri
de o sırada evde bulunuyordu. Pınar Yolver davasının karar duruşmasında, Pınar
Yolver’e adalet için adliye önüne bekliyoruz.
31 Ekim 2013
Perşembe (Bugün) saat 12:30. Yer, İzmir Bayraklı Adliyesi C Blok önü…”

35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; ABD, İngiltere, Rusya, Almanya, Belarus, Ukrayna, Avusturya, Avustralya, Bosna Hersek, Yunanistan, Belçika, Sırbistan, Fransa, Makedonya, Kanada, Hollanda, Güney Kore, Japonya, Irak, İspanya, Portekiz, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Danimarka ve İsviçre'de yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz...
Yorum, istek ve önerilerinizi
yazabilir, paylaşabilirsiniz...
yazabilir, paylaşabilirsiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder