Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir! Allah'ın emrettiği şey erkek ve kadın müslümanların ilim ve irfan edinmeleridir... Kadın ve erkek bu ilim ve irfanı aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak mecburiyetindedir…
Mustafa Kemal ATATÜRK
Mustafa Kemal ATATÜRK
Sen kimsin?
USTA,
Artık hiç fazla
uğraşma ve
Hiç fazla tüketme
kendini…
Son kullanma tarihin
bitti…
Ne yaparsan yap,
Ne kadar gündem
değiştirmeye çalışırsan çalış,
Artık kimse sana
inanmıyor, güvenmiyor…
Kimler mi?
Memurlar, işçiler,
köylüler, analar, babalar, öğrenciler, öğretmenler,
Askerler, polisler, işadamları, esnaflar, çıraklar ve ustalar…
Usta,
Özgürlük, demokrasi,
insan hakları,
Adalet, hukuk, basın
özgürlüğü gibi kavramları,
En soğuk havalarda
bile balkondan söyleyerek
Yıllardır insanları
etkilemeye çalıştın ama,
Artık sen de biliyorsun
ki, anlayışın bu değil.
Usta,
Artık ne yazık
ki itibarsız ve
Halkta karşılığı
olmayan bir noktadasın.
Bırak içeriyi,
dışarıda bile zerre kadar
İtibarının
kalmadığını üzülerek görüyoruz.
Kavga etmediğin ülke
kalmadı…
Usta,
Her salı günü
yaptığın toplantıda söylediklerine
Kendi yandaşların
bile artık inanmıyor.
O kadar çok
bağırıyorsun ki, sanki haklısın...
Bağırarak sindirmeye,
korkutmaya çalışıyorsun insanları.
Ama inan, artık
yemiyorlar…
Usta,
Artık kabul et.
Sen de tükenmişlik
sendromuna yakalandın.
Hala, durmak yok yola
devam diyorsun ama,
Yol bitti farkında
değilsin…
Çıkmaz sokaktasın…
Fena yakalandın…
Kısacası usta, sen
şimdi işi gücü bırak,
Bir zamanlar yandaşın
olan,
Senin saygı duyduğun,
bizim için itibarsız bir gazetecinin söylediği,
“Beynini yıkamışlar…”
iddiasını çürütmek için
“Olmayana Ergi
Yöntemi”ne çalışmaya başla…
Ama sen şimdi, “ Sağı
mı solu mu söyledi.
Acaba başarır mıyım?”
diye sorarsın.
Ben de sana, “
Bilemem, fakat hiç umut yok” derim…
Bil ki, ispatlasan
bile,
O inancı
silemeyeceksin insanlardan…
İşte o inançtır zaten
sana olan tepki…
Ve yine, ola ki ispatlasan
bile,
Günü gelince bu halk sana umarız,
“Sen kimsin ulan?”demez...
“Sen kimsin ulan?”demez...
* BUGÜN, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin
79. Yılı… Bu hakkı kendilerine veren Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha
saygıyla anarken, kadınlarımıza da önerimiz var: Lütfen, sokak sokak, ev ev
dolaşarak insanlara, bu iktidarın cumhuriyet, laiklik ve demokrasi karşıtı
eylemlerini anlatınız ve yaklaşan seçimlerde oy kullanmaya ikna ediniz. Atatürk’e
vefa borcunuzu ancak böyle ödersiniz...
* ENİŞTE ve bacanakların yolsuzlukları diz boyu… Durun, bu daha buz dağının görünen kısmı… Yakında neler çıkacak neler... Hep birlikte göreceğiz...
* ENİŞTE ve bacanakların yolsuzlukları diz boyu… Durun, bu daha buz dağının görünen kısmı… Yakında neler çıkacak neler... Hep birlikte göreceğiz...
* ANAYASA
Mahkemesi, Mustafa Balbay’ın itirazını değerlendirdi ve 5 bin TL tazminat
ödenmesine karar verdi. Yani yine tahliye yok. Özgürlük, halkın iradesi hala
tutuklu… Bugün itibariyle yaklaşık 1730 gündür tutuklu
bulunan Balbay’ın, bir günlük hak ihlalinin bedeli, demek ki sadece 2 lira 89
kuruş… Peki, 1730 gündür Balbay'ın kaybettiklerinin hesabını kimler verecek? İşte bu ülkede insana verilen değer…
* AKP kurucularından Kemalettin Göktaş, Sağlık Bakanı’nı fena halde azarlamış, fırçalamış ve şöyle demiş: “Kabahat sende değil, seni bakan yapanda…” Gerçekler ne güzel, yavaş yavaş olsa da su üstüne çıkıyor…
* DOĞU ve
Güneydoğu’dan gelen haberler çok can sıkıcı… Belediye Başkanlığı’nı kazanma
uğruna yapılan ittifaklar oldukça tehlikeli… Birbirine kırdırılmak istenen,
Türkiye’de yaşayan halk…
* EĞER adaylıktan
çekilmediyse, Başbakan kürsüye çıkıp onun için şöyle diyecek: “ Yozgat adayımız
Satılmış Erdoğan’dır…” Valla işi çok zor başbakanın…
* YSK,Belediye Başkanlığı’na aday olan bakanların istifa etme zorunluluğu olmadığı yönünde karar almıştı. Ortalık ayağa kalktı. Çünkü karar yanlıştı. Demokrasiye yakışmıyordu. Bunun üzerine iktidar, bakanların istifa edeceğini açıkladı. Doğru olan buydu ama, “Bakın biz bu karara rağmen istifa ediyoruz” denilerek, bunun bir fedakarlık gibi yansıtılması hiç ahlaklı değildir, halkı kandırmaktır…
* AKŞAMIN
karanlığında, elinde tırmıkla parkta kurumuş yaprakları toplayan adama “- Bu
saatte bunlar toplanır mı, sen parkın bekçisi misin?...” diye sordum. Adam, “ -
Hayır abi bekçi değilim” dedi. “- Peki ne yapacaksın bunları?” diye sorduğumda
verdiği yanıt şöyleydi: “- Abi odun kömür alacak para yok. Bunlar sobada yanana
kadar ev biraz olsun ısınıyor. Üç çocuk, hanım, ben. Para yetmiyor…” Bu
satırlar bir hikayeden alıntı değil. Yaşamdan… Okusun bunu üç çocuk isteyenler,
refahımız arttı diyenler. Görün ülkeyi, vatandaşı ne hale getirdiniz…
* O hakim ve savcı mahkeme
salonunda uyumuyor… O hakim ve savcı, bu iktidarın yarattığı adalet sistemine uyuyor…
* FATİH
Hayali, AKP’den İzmir Tire Belediye Başkan aday adayı olmuş… Hayali bile
güzel…
* MGK belgeleri ortaya çıkınca, dönemin bakanları hemen savunmaya geçti. Neredeyse, “Benim çişim vardı. Ben o anda tuvaletteydim” diyecekler… Hiç kıvırtmayın. “Hepiniz oradaydınız ulan…”
* MGK belgeleri ortaya çıkınca, dönemin bakanları hemen savunmaya geçti. Neredeyse, “Benim çişim vardı. Ben o anda tuvaletteydim” diyecekler… Hiç kıvırtmayın. “Hepiniz oradaydınız ulan…”
* DERSHANE
sorununun iki yıl ertelenmesi, yaklaşan yerel seçimlere yatırımdan başka bir
şey değildir… Kimi kandırıyorsunuz siz?
![]() |
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyata götürülen hastaların taşınma yöntemi... Hastayı mal gibi görenlere ve sağlıkta çağ atlandığını söyleyenlere... |
Türk’ün sabrı…
Doğu’da Çin kaynakları Türk der,
Batı’da Avrupalılar Türk der,
Orta Asya’da
kaynaklar, Türk der
Ortadoğu’da Arap
kaynakları, Türk der,
Anadolu’da Bizans
kaynakları, Türk der,
Anadolu’da arkeolojik
kaynaklar, 10 bin yıldır Türk der.
Anadolu’da Selçuklu
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde halk Türkçe konuşur.
Türk dili, dünya
diller ailesinde ön sıralardadır.
Dünya bugün bu
coğrafyada yaşayanlara Türk diyor.
Ama şimdi Anadolu’da yaşayan bazıları, Türk yok diyor.
Peki ama neden?
Bu gerçeğe rağmen;
Neden bazıları; ısrarla Türklüğü reddediyor?
Neden bazıları; Türklüğe hakaret ediyor?
Neden bazıları; Türk Milleti yoktur diyor?
Neden bazıları; Yüzde
seksenyedilik Türkleri, azınlık etnik gruplar gibi görüyor?
Dünya insanlık ailesinde her toplum, her birey; kendi milli kimliği ile anılır, tanınır.
İngiliz, Fransız, Alman, Rus, Japon, Arap kimliği ile
yaşarken; Türkiye’de bazıları, Türk kimliğini reddederken, hangi ruh
haliyle bunu ifade ediyor?
Dünya’da her toplantıda, her yarışmada, Türkiye ile ilgili
her haberde; Türk
siyasetçileri, Türk bilim adamı, Türk sporcu, Türk gazeteci tanımı ile Türkler
deyimi kullanılır.
Türkiye’de yaşayan Türkçe konuşan bu insanların kökü,
kökeni, cinsi, cibilliyeti nedir? Kuşkusuz Türk olmadığını söyleyenler,
belli bir amaçla bunu ifade eder.
Başka halktan olan bunu söyler.
Kökenini bilmeyen bunu söyler.
Babası belli olmayanlar bunu söyler.
Herkes kendini bir kimlikte görebilir, bu doğaldır.
Türklük; bir sentez
değil, tarihin her devrinde var olan bir milletin adıdır.
Türk dili, Türk kültürü, Türk medeniyeti; dünyanın
her coğrafyasında kalıcı eseri ile yaşıyor.
Türk’e, Türklüğe, Türk milletine dil uzatanlar; hezeyan içindedir.
Türklüğe dil uzatmak;
kimlik, köken sorunu yaşayanların, hastalıklı yaklaşımıdır.
Türk Milleti’ne dil uzatanların beyanları; zavallıların çığırtkanlığıdır.
Türklerin en belirgin özellikleri; hoşgörüsü, sabrı, dayanıklılığı, mazlum milletlere sahip
çıkması, hamilik yapmasıdır. Amerika kıtası hariç her coğrafyada devlet kurmuş
yönetmiştir.
Bu nedenlerden dolayı da; bu mazlum rolünü çok iyi oynayan milletlerin tuzakları,
Türkleri tarih boyu sabırlı olmayı, metanetli olmayı acı bir şekilde
öğretmiştir.
Gittiği her yere; düzen ve nizam götürmüş, adalet üzere hüküm vermiş,
adaletle hüküm sürmüştür.
Dış ve iç güçler; Türk’ün elindeki, yüreğindeki hasletleri yok edebilmek için
oyun üzerine oyun oyun, tezgah üzerine tezgah kurdular, uyguladılar,
uyguluyorlar.
Türk devletini kuran halka Türk Milleti denir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti egemenlik alanında yaşayan
herkes, Türk Milleti’nin
şerefli mensubudur.
Türk’ün Sabrını Zorlamayın.
Türk’ün sabrının zorlanması halinde nelerin olduğu ise
tarihi gerçeklerdir.
Günün Sözü: algı sorunu
yaşayanların kimlik sorunu yaşaması kaçınılmazdır.
Nurullah Aydın’a teşekkürler…
![]() |
Ayşe Yılmaz'a teşekkürler... |
Nasıl bir Karşıyaka istiyorum…
BİRLEŞMİŞ Milletler, UNESCO ve ülkemin özel günlerinin
sadece anıldığı değil, yaşandığı, yaşatıldığı, yaşam biçimi olan bir Karşıyaka
istiyorum…
Zübeyde hanımın sadece anneler gününde değil, Ata’mın
anasını bize emanet ettiğinin bilincinde olan bir Karşıyaka istiyorum…
Sporcusunun sadece ahlaklısının değil, formasına, ayyıldızı
Ata’sının taktığının farkında olan bir Karşıyaka istiyorum…
Bayramların camilerde ve bayram yerlerinde bayram gibi
kutlandığı,
Yerli malı haftasının sloganla değil, mahalle bakkalından
alışverişle yaşatıldığı,
Sadece toplu ulaşım araçlarında değil, trafikte de bayanlara
öncelik verildiği,
Dil Bayramı’na özgü konuşmaların tabelalara, lokanta,
bakkal, berber olarak yansıdığı,
3 Aralık Uluslar arası Engelliler Günü’nün, 365 gün 3 Aralık
olduğu,
Sadece mekana değil, makama erişimin olduğu,
Şapka Devrimi’nin festivale dönüştüğü,
Sevgililer Günü’nde değil, hergün erkeklerin elinde bir tane
veya bir demek çiçekle evinin yolunu tutmuşken, hanımların telaşla saçını
taradığı,
Trafik keşmekeşinin yaşanmadığı, park sorunu olmayan
yemyeşil, “Günaydın, iyi akşamlar, lütfen, teşekkür ederim” sözlerinin
dillerden düşmediği,
Kuralların yasaklar değil, yaşamı kolaylaştıran kavramlar
dolduğu, Özel günlere anlam katma çabasında olmadan, yaşamın kendisinin özel
olduğu bir Karşıyaka istiyorum…
Nejat Şardağı’na teşekkürler…

* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek,Cezayir, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Makedonya, Kazakistan, Libya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…
Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,
paylaşabilirsiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder