
Temel ilke, Türk
milletinin onurlu ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam
bağımsızlıkla sağlanabilir...
Mustafa Kemal
Yaşasın…
ULUSAL Bağımsızlık
Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal,
Samsun’a ayak bastığında, ülkenin genel durumunu şöyle özetlemişti:
“…Ne denli zengin ve
refah olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir millet uygar insanlık karşısında
uşak olmaktan daha yüksek bir işlem görmeğe layık olamaz! Yabancı bir devletin
himaye ve korumasını kabul etmek insanlık vasıflarından mahrumluğu, güçsüzlüğü
ve beceriksizliği kabul etmekten başka bir şey değildir. Oysa Türk’ün onuru,
kendine güveni ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet, tutsak
yaşamaktansa yok olsun daha iyidir.
Öyleyse ya istiklal
ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluş
isteyenlerin parolası bu olacaktır…”
Şimdi aşağıdaki fotoğrafa çok dikkatle bakın..
Bu fotoğraf; 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktıktan sonra,
27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal’in
Büyük Millet Meclisi’ni
23 Nisan 1920 tarihinde topladığı
1.Meclis Binası’nda gizli çekildi... Çünkü çekim
yapmak yasak...
Bu binanın kiremitleri, Ankara halkının yaşadığı evlerin damlarından,
Vekillerin oturacağı
sıralar okullardan ve
Gaz lambaları da kahvehanelerden
getirildi..
Isınmak için kurulan 2
soba, kendinden başka kimseyi ısıtmıyordu.
Vilayet kasasında bulunan 2 lira da, Devletin ilk parası
oldu.
Ne makam arabaları vardı, ne de dokunulmazlıkları…
Ne kırmızı
pasaportları vardı, ne de sosyal
hakları…
Ne doğru düzgün ayakkabıları vardı, ne de onları koyacak kutuları...
Ne doğru düzgün ayakkabıları vardı, ne de onları koyacak kutuları...
Ne doğru düzgün yemek
yiyorlardı, ne de her dedikleri
yerine getiriliyordu...
Ne çocukları ticaret yapıyordu, ne de eşleri devlet işlerine karışıyordu...
Ne akil adamları vardı, ne de kendilerini destekleyen iş adamları...
Ne akil adamları vardı, ne de kendilerini destekleyen iş adamları...
Ama, tek hedefleri
vardı: Tam bağımsızlık ve
Cumhuriyet…
Ve de onurlu, şerefli
bir millet olarak yaşamak…
Yani, ya istiklal ya
ölüm dediler…
Böylesi bir mirası unutanlara,
Har vurup harman savuranlara,
Rüşvet verenlere ve
alanlara,
Bankaları
dolandıranlara,
Yetim hakkı yiyenlere,
Yetim hakkı yiyenlere,
Soysuzlara,
yalancılara, utanmazlara,
Yolsuzlukları
görmezden gelen namussuzlara,
Halkı bölenlere,
Ve hatta yok sayanlara
bunları anımsattığımız için,
Acaba, yayın
yasaklarına! veya basın yasasına karşı mı gelmiş olduk?
Eğer öyleyse, yasak ve yasa delelim, suç işlemiş
olalım ve diyelim ki:
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın,
Ne kadar yasa ve yönetmelik değiştirirseniz değiştirin,
Ne kadar bürokratı görevden alırsanız alın,
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın,
Ne kadar yasa ve yönetmelik değiştirirseniz değiştirin,
Ne kadar bürokratı görevden alırsanız alın,
Artık, yol bitti...
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti...
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti...
![]() |
Sırtından attıkları için keyif yapan atlar... Bu atların, Başbakan'ı sırtından atan atlarla bir ilişkisi yoktur... |
Bravo Gençler...
7 KASIM tarihli yazımızda, Erzincan Üniversitesi'nde okuyan ve geleceğin
öğretmeni olacak gençlerin, Topluma Hizmet dersi ödevi olarak, bir köy okulunun
bakım-onarım dahil her türlü ihtiyacını giderme çabası içinde olduklarından
bahsetmiş ve yardımlarınızı beklediğimizi ifade etmiştik.
Proje
sorumlusu Anıl Gizem Peker Togay ve arkadaşları, büyük bir başarı göstererek
okulun hemen hemen tüm gereksinimi karşıladılar.
Gizem,
gönderdiği mektupta şöyle demişti:
"Okulun adı, Hancıçiftliği İlköğretim Okulu Erzincan'a bağlı bir köy okulu. Merkeze çok uzak değil ama buraya yatırım yapılmamış. Birleştirilmiş sınıfda okuyan 21 öğrencisi var. Okula boya badana yapılacak perdeleri sıraları bahçesi yenilecek. Bu konular için buradaki sponsorlardan malzemeleri aldık. Bunların dışında altından kalkamayacağımızı düşündüğümüz konu pencereler ve ahşap dış kapıları. İçerisi çok soğuk alıyor ve bunu için de maddi yardım bekliyoruz. Toplanılan maddi yardımla toptan alım yapmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda dışarıdan özellikle okuma kitabı da kabulümüzdür. Bizi yalnız bırakmayın lütfen... Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için... Sevgiyle kalınız..."
Evet, desteklerinizle okul tamamlandı. 35LİK olarak bu gençlerimizi ve tüm destekçileri yürekten kutluyoruz. İyi ki varsınız… Sizin gibi gençler oldukça, bu ülke daha
da çok aydınlanacak ve cumhuriyet yaşayacak…"Okulun adı, Hancıçiftliği İlköğretim Okulu Erzincan'a bağlı bir köy okulu. Merkeze çok uzak değil ama buraya yatırım yapılmamış. Birleştirilmiş sınıfda okuyan 21 öğrencisi var. Okula boya badana yapılacak perdeleri sıraları bahçesi yenilecek. Bu konular için buradaki sponsorlardan malzemeleri aldık. Bunların dışında altından kalkamayacağımızı düşündüğümüz konu pencereler ve ahşap dış kapıları. İçerisi çok soğuk alıyor ve bunu için de maddi yardım bekliyoruz. Toplanılan maddi yardımla toptan alım yapmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda dışarıdan özellikle okuma kitabı da kabulümüzdür. Bizi yalnız bırakmayın lütfen... Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için... Sevgiyle kalınız..."

* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kuveyt, Makedonya, Libya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…
Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,
paylaşabilirsiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...