Asrın Kumpası
Her zaman
yazarım ve söylerim:
Adı ister
Balyoz, ister Ergenekon, ister Poyrazköy olsun...
Bu davaların
hiçbirinin hukuksal bir değeri ve anlamı olmadığı gibi,
Vicdanlarda da
karşılığı yoktur...
Ortaya atılan
hiçbir delil, hiçbir iddia gerçekleri yansıtmamaktadır.
Yıllardır kendi
ülkelerinde esir ve tutsak edilen askerlerimizin,
Özgürlüklerine
kavuşacağı günleri ile
Paralelcilerle işbirliği yapanların sonları da çok yakındır...
Siz de yakından
bilirsiniz ki,
Tutsak edilen
askerlerin eşleri, çocukları, aileleri
Yıllardır
usanmadan, bıkmadan mücadeleye devam ediyorlar.
Benim de zaman
zaman gittiğim ve izlenimlerimi buradan paylaştığım
Sessiz Çığlık
eylemlerinin yanında,
Yurtdışında da
bu davalarla ilgili toplantılar yapılıyor ve
Kamuoyu, basın
bilgilendiriliyor.
İşte bunlardan
biri, geçtiğimiz günlerde ABD’de yapıldı.
Önceki gün, ABD’deki
bu organizasyon gerçekleştiren
Sevtap Schreffler’den
daha ayrıntılı bilgiler istedim.
Kendisi,
arkadaşlarıyla da bir araya gelerek bir metin hazırlamışlar.
Kendilerine
teşekkür ederken, sizlere bu metni sunuyorum...
Yapılacak olan
şey belli:
Yılmak yok,
yola devam...
BALYOZ DAVASI ABD’DE TARTIŞILDI
 |
Semineri düzenleyenler... |
Washington DC’de bulunan Türk Politikaları
Merkezi (Turkish Policy Center) 9
Haziran, 2014 günü, ABD’nin başkenti Washington’da Kongre üyelerinin ofislerinin de bulunduğu Cannon Ofis binasında son
derece önemli bir konuya ev sahipliği
yaptı.
Toplantının
konuşmacıları Harvard Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Pınar Doğan ve ABD’nin önde
gelen Dijital Suç Analiz kuruluşlarından
biri olan Arsenal Consulting şirketinin başkanı ve Dijital Adli Analiz uzmanı Mark Spencer di.
Turkish
Policy Center (TPC) tarafından düzenlenen “Dijital Adli Analiz ve Türkiye’de
Adalet: Balyoz Davası” (“Digital Forensics & Justice in Turkey: The
Sledgehammer Case”) konulu toplantı aralarında ABD Temsilciler Meclisi
görevlilerinin de olduğu kalabalık bir dinleyici grubu tarafından büyük
bir ilgiyle karşılandı.
Pınar Doğan’ın Konuşmasının Ana Noktaları:
Balyoz davasında 18 yıla mahkum edilen General
Çetin Doğan’ın kızı, Dr. Pınar Doğan, Balyoz davasının başladığı günden
bugüne kadar gelinen sürecitüm açıklığı ile paylaştı. Davanın savcı ve
hakimlerinin sadece dijital delilleri göz önünde bulundurarak
iddianame hazırladıklarını ve uzun bir zaman sürecinde sanık avukatları aracılığı ile
yapilan hiç bir itirazın kabul edilmediğini belirtti. Yaklaşık 1,5 yıl
süren uğraştan sonra mahkemeden iddianamede yer alan belgeleri
alabildiklerini; söz konusu CD’lerde ve yazılı belgelerde bulunan
tutarsızlıkları fark edince ciddi bir araştırma başlattıklarını söyledi.
Öncelikle
iddia makamının sunduğu sözde delillerde, örneğin görevli bir komutanın Ankara’da darbe
 |
Pınar DOĞAN |
planı yapılan bir toplantıya katıldığını fakat söz
konusu komutanın o tarihlerde İtalya’da görevli olduğunu defalarca ispatladığı
halde hakimlerin bu bilgileri reddettiğini belirtti.
Pınar Doğan, Balyoz sürecinde görevli savcı ve
hakimlerin arasında tek bir kişinin bile baştan aşağı tutarsızlık ve
sahtelik dolu iddianameye itiraz etmediğini, eğer etmiş olsalardı bu davanın
anında düşmesi gerektiğini, dolayısı ile adalet görevlilerinin tamamen
iktidarın istediği bir biçimde hareket ettiğini ve adalet makamının hiç bir
güvenilirliği olmadığını verdiği sayısız örneklerle izleyicilere aktardı.
Geçmişte Zaman gazetesinde yazılanlardan örnekler vererek darbe
planlarını gerçekmiş gibi gösteren asılsız haberlerin medyada yer alması
Türkiye’yi yöneten bir grubun planlarının bir parçası olduğunu ve bu
süreçte bazı polis yetkililerinin ve iktidar tarafından seçilmiş
yargı üyelerinin bu plana ortak olduklarının çok açık olduğunu belirtti.
Ayrıca, CD’leri düzenleyen kişilerin bu süreçte bir çok hatalar yaptığını
ve bu hatalar sonucunda da Balyoz davasının çürütülmesinde önemli bir rol
oynadıklarını söyledi. İkinci konuşmacı, ABD’nin önde gelen Dijital Suç
Analiz kuruluşlarından biri olan Arsenal Consulting şirketinin başkanı
ve Dijital Adli Analiz uzmanı Mark Spencer, Balyoz CD’lerinin
sahteliğini en ufak bir şüphe olmaksızın nasıl kanıtladıklarını teknik
detayları ile sundu. Dijital Adli Analiz Uzmanı Mark Spencer bu kadar
geniş kapsamlı bir sahteciliğe ilk kez rastladıklarını ve ilk
başlarda inanmakta güçlük çektiklerini, CD’leri incelemeye başladıkları
süreçte birbiri ardından ortaya çıkan bulgularla olayın çok açık bir
düzmece olduğunu ispatlayabildiklerini söyledi.
Mark Spencer’in
konuşmasından ana başlıklar:
* Bilindiği üzere Windows işletme sistemi
gerçekleşen her operasyon için yükselen numara sırası ile LSN (Log Sequence
Number) veri tabanını güncelleştirir.
Buna göre (tekrar kullanılmadığı
takdirde) LSN numaraları bilgisayar saatinden bağımsız olarak
bilgisayarda gerçekleşen operasonların sırasını tesciller. Arsenal
firması Windows İşletim Sisteminin kullandığı LSN numaralarından
yararlanarak CD’lerdeki dosya tarihlerinin iddia edildiği tarih ve sıralamada
olamayacağını teknik olarak ispat etmiştir.
* Arsenal firması 11 ve 17 numaralı CD’lerde
bulunan 76 dokumanda sahtecilik yapıldığını ve bu belgelere ilişkin
tarih ve saatlerin de sahte olduğunu belirlemiştir.
* Arsenal firması tekrarlanmayan LSN
numaralarından yola çıkarak tarih tutarsızlıkları hakkında çarpıcı örnekler
vermistir. Örneğin:
1. Hard Disk #5’te LSN dosya yaratılış numarası
4264, tarihi 15 Temmuz, 2009.
2. Hard Disk #5’in yaratılış LSN numarası 4265,
yaratılış tarihi 8 Nisan 2004.
3. Bu haliyle (zaman makinası icat edilmediğine
göre) büyük bir çelişkidir.
*Arsenal firması 11 ve 17 numaralı CD’lerde yer
alan 67 dokumanda “Calibri” fontunun kullanıldığını veya bu
dokumanların kullanıcıların normalde görmediği kısımlarında “Calibri”
fontuna referans olduğunu tespit etmiştir. Microsoft ofis programının içinde
“Calibri” fontu içeren ilk versiyonu 2006 yılı ortalarında piyasaya
sürülmüştür. İddianame bu dosyaların en son 2002 ve 2003 tarihlerinde
kayıt edilmiş olduğunu belirtiyor. O tarihlerde “Calibri “fontu
olmadığından bu dosyaların 2006’dan sonra oluşturulduğu kesindir ve
dolayısıyla sözü geçen belgelerin gerçek olma olasılıkları yoktur.
* Arsenal çok kapsamlı bir analiz sonucu 11, 16
ve 17 numaralı CD’lerde bulunan 337 Microsoft Office dokumanında
Compressed XML (Extensible Markup Language) bilgisayar kodunun referansını tespit
etmiş, ve 11 ve 17 numaralı CD’lerdeki 9 adet Power Point
dokumanında da Compressed XML olduğunu belirlemiştir. Bu bilgisayar kodu 2003
senesinde henüz kullanımda olmadığı için, bu belgelerin iddia edildiği gibi
2002 ya da 2003’te hazırlanmış olmaları mümkün değildir.
 |
Mark Spencer |
* Arsenal firması dosyalarda kullanıcıların
normalde göremeyeceği fakat Windows sisteminin kullandığı kısımlarını analiz
edince, ZIP dosyalarında 6274 adet Compressed XML şemasının 2006 yılında
tamamlanmış olduğunu belirledi. Bu şemalar ilk olarak Office 2007
programında yer almaktadır. Dolayısı ile 2002-03 tarihlerinde kullanılmış
olmaları imkansızdır.
* Arsenal Consulting firması Balyoz (ve diğer
davalar hakkında) raporunu yayınlamadan önce raporu önde gelen başka
dijital kriminal uzman firmalarına da teyit ettirmiştir.
* Arsenal firması Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği (ÇYDD) davasındaki bilgisayar dosyalarını da detaylı bir şekilde
analiz etmiştir. Bu analizin sonuçları dijital suç analiz konusun önde gelen
dergilerinden Digital Forensics Magazine’in Şubat 2014 sayısında
“Beyond Timelines - Anchors in Relative Time“ başlıklı makalesinde
yayınlanmıştır.
Balyoz davasındaki dosyalara çok benzer bir şekilde sayısız tarih
ve zaman tutarsızlıkları teknik olarak ispat edilmiştir.
* ÇYDD davasının ana delili derneğin Kadıköy’de
bulunan ofisindeki bilgisayarından çıkarılan hard disk’tir.
Bilgisayarın bu hard disk ile en son kullanım kaydı 10 Nisan, 2009 Cuma olup,
polis tarafından el konulma tarihi ise 13 Nisan, 2009 Pazartesi’dir.
* İddianemede hard disk’in dijital imajının 15
Mart, 2009 olduğu gözükmektedir. Yani bilgisayar’a el konulmadan
25 gün önce!
* Arsenal firması analizinde Windows sisteminin
NTSF $LogFile veri tabanından yararlanmıştır. NTSF $LogFile sistemi
(daha evvel ismi geçen LSN veri tabanına benzer olarak) Windows
sisteminde gerçekleşen işlemleri sırasıyla numaralayıp veri tabanına kaydeder. Bu
numaralar tekrarlanmaz ve bilgisayar’ın saat/tarihinden bağımsız olarak
artan bir şekilde devam eder. Bu numaralar da işlemlerin hangi sıra ile
gerçekleştiğini tescil eder.
* NTSF $LogFile veri tabanından yararlanarak
Arsenal Consulting firması son derece çarpıcı düzmeceleri ortaya
çıkarmıştır. En önemli bulgular:
1. Sözü geçen hard disk’in Kadıköy’de el
konulduktan sonra başka bir bilgisayar’a bağlandığını ve ondan sonra hard
disk üzerinde tam 74.408 operasyon (!) gerçekleştiği ispatlamıştır.
2. İddianamede kaydı geçen TÜM dosyaların hard
disk’e polis tarafından el konulduktan sonra kaydedildiği ispat edilmiştir.
3. Hard disk ÇYDD bilgisayarına bağlı iken o
bilgisayardakı TEK hard disk olduğu Windows kayıtlarında (Registry)
tescillenmiştir. Durum böyle olmasına rağmen, polis bilgisayara el koyduktan
sonra hard disk üzerinde gerçekleşen işlemlerin (ÇYDD hard diski hariç)
bilgisayara 6 tane daha hard disk ile beraber bağlı olduğu
sabitlenmiştir. Yani polis el koyduktan sonra gerçekleşen 74.408 bilgisayar operasyonu
aynı anda 6 tane daha hard disk bağlantılı bir bilgisayarda gerçekleşmiş,
ve iddianamede suç delili olarak gösterilen tüm dosyalar bu ortamda ÇYDD
hard diskine el konulduktansonra yüklenmiştir.
Not:
Söz konusu Balyoz CD’lerde neler var?
Balyoz davasının en çarpıcı iddiaları arasında
hükümete karşı darbe planı, camilerin bombalanması, bir Türk savaş uçağının
düşman bir devlet tarafından düşürülmüş süsü verilerek
tezgahlanacağı ve ülkede huzursuzluk ortamı yaratacak karışıklıklar çıkartmak gibi
pek çok düzmece iddialar bulunuyor..."
BİLGİ 1:
Bu davalarla ilgili olarak, bana gerek telefonla ulaşan ve gerekse bilgi belge göndererek katkı koyan tüm asker ailelerine, yakınlarına teşekkür ediyorum...
Yazılarda adı geçen komutanların hiç birini tanımıyorum...
Hiç biriyle yakınlığım veya arkadaşlığım yok...
Ben sadece mesleki, toplumsal ve bireysel sorumluluklarımı yerine getiriyorum...
Bilinmesini isterim ki, bu davaların sürekli gündemde kalması adına, tarafıma gönderilen tüm mektupları, ailelerin yazılarını mutlaka yayınlayacağım...
BİLGİ 2:
Bu konularla ilgili diğer yazıları okumak için tıklayın.
http://vecdialtay.blogspot.com.tr/2014/05/ne-kadar-onurlu-kaldgmz-onemli.html
* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Afganistan, Amerika, Angola, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Brezilya, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin, Danimarka, Ekvador, Endonezya, Fas, Fransa, Filipinler, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Gürcistan, Haiti, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kolombiya, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Mısır, Moldova, Monako, Libya, Litvanya, Lübnan, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Panama, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Slovakya, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayvan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…
Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...
Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN MESLEK İLKELERİNE, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI KAYNAK GÖSTERMEK KOŞULUYLA
PAYLAŞABİLİR, ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...