SOSYALİST toplum kesinlikle demokratiktir. Halkın ihtiyaçlarının yerine
getirilmesi ve özlemlerinin gerçekleştirilmesi temeline dayanır. Tüm belirleyici konularla ilgili
alınacak kararlarda en önemli rolü oynayan halkın ta kendisidir...
Ernesto Che Guevara
Ernesto Che Guevara
Sorunun Temeli...
28 KASIM 2013
tarihinde 35LİK’te yayınladığımız “Hırsızların asıl çalmak istediği, Vatan ve
Cumhuriyet…” başlıklı yazımızda, Balyoz
Davası tutuklularından, Kurmay Albay
Utku Arslan’ın gönderdiği mektuba yer vermiştik...
(http://vecdialtay.blogspot.com.tr/2013/11/hrszlarn-asl-calmak-istedigi-vatan-ve.html)
Bu dava ile ilgili olarak 43 subayın önceki gün yayınladığı bilgi açıklamasında imzası bulunan Kurmay Albay Utku Arslan’dan yeni bir mektup geldi...
Önce, TÜBİTAK’ın geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve bu davanın seyrini değiştirecek olan raporu, ardından Mamak’ta tutuklu bulunan 43 subayın “Yüce Türk Milleti’ne” başlıklı bilgilendirme açıklaması ve en son olarak da, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin İstanbul
10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen Balyoz Davası'nın yeniden yargılaması talebini geri çeviren kararını kaldırması, gözlerin bu davaya
yeniden çevrilmesine neden oldu...
Bir gazeteci
olarak şunu belirtmek isterim: TÜBİTAK’ın
raporu ile bu dava zaten düşmüştür. Bu davada adı geçenler, raporun açıklandığı
tarihten günümüze kadar hala boşu boşuna hapiste yatmaktadırlar.
Adaletin,
hukukun tartışıldığı ve sorgulandığı ülkemizde, vicdan sahibi savcı ve
hakimlerin bulunduğuna inanıyoruz ve tüm sanıkların hemen ve ivedi olarak tahliyelerini
bekliyoruz.
Bu insanları, babalarından,
annelerinden, eşlerinden, çocuklarından, kardeşlerinden bu kadar ayrı bırakan
zihniyeti ve anlayışı da kınıyorum…
İşte Utku Arslan’ın, eşi Işılay Arslan ve kardeşi Aykut
Arslan kanalıyla 35LİK'e gönderdiği o mektup.
“ Bir gün hocanın evinin bahçesinde panik
halinde bir şeyler aradığını gören cemaat merakla sorar;
- Hayırdır hocam yana
döne ne arıyorsun böyle?” Hoca cevap vermiş:
- Anahtarımı
kaybettim, onu arıyorum.” Cemaa;,
- Biz de yardım
edelim daha çabuk buluruz” demiş ve birlikte anahtarı
aramaya başlamışlar. Ancak bahçenin altını üstüne getirmelerine rağmen anahtarı
bulamamışlar.
Cemaat,;
- Hocam, burada
kaybettiğinden emin misin?” deyince Hoca’nın cevabı gecikmez:
- Tasalanmayın a komşular. Ben anahtarı
bodrumda kaybettim. Orası karanlık, inmeye korkuyorum. O yüzden burada
arıyorum.” demiş.
Kıssadan hisse; sorunun temeline
inmeye korkarsanız, çözümü başka yerlerde ararsanız, boşuna uğraşırsınız.
Eğer bir sorunu çözmek
istiyorsanız yapmanız gereken sorunun temelini bulmak ve kaynağında çözmektir.
Asıl sorun yerine başka şeylerle uğraşırsanız, sorun gitgide büyür ve sonuçta
sizin çözemeyeceğiniz bir boyuta ulaşır.
Türkiye aynı hatayı defalarca
yaptı. Halen de yapmaya devam ediyor. Maalesef bizim yöneticilerimiz hep
bataklık ile uğraşmak yerine sivrisineklerle uğraşmayı tercih ettiler.
Terör sorununun temeline inip
kaynağı ile uğraşmaktansa teröristlerle uğraştılar. Terörizmin sebebi nedir,
asıl sorun nerededir, hiç kimse merak bile etmedi. Sadece teröristler
öldürüldü. Ama bataklık yani terörizm yerinde durduğu için öldürülenlerin
yerine daha fazla terörist üretmeye devam etti.
Aynı hata Fethullah Gülen Cemaati
konusunda da yapılıyor. Yıllarca askeri okullardaki genç subay adaylarından
Işık Evlerine gittikleri tespit edilebilenler Silahlı Kuvvetlerden atıldılar.
Ama hiç kimse Işık Evlerinin sahipleri veya yöneticileri konusunda hiçbir şey
yapmadı. Hatta siyasiler bu okulların sahibi olan kişiyle kol kola resimler
çektirip onun desteğini almaya çalıştılar.
Yazının başındaki fıkradaki
hocanın yaptığını yapmayıp, bugün cemaatin Yargıda, Medyada, Silahlı
Kuvvetlerde, Emniyet teşkilatında bu seviyeye ulaşmasının temel sebebini
araştırırsak, Türkiye olarak temel sebebimizin “AHLAK” olduğunu göreceğiz.
Son otuz yıldır hemen hemen tüm
siyasi partiler menfaatleri uğruna Cemaatin tüm yaptıklarına göz yumdular, birçok
iş adamı maddi menfaatleri uğruna Cemaati destekledi ve sonunda ahlak kuralları
hiçe sayılıp menfaatler öne çıkınca bugüne gelinmesi kaçınılmaz oldu.
Bence yaşadığımız bütün
dertlerimizin temelinde yatan sebep ülkemizde ahlak anlayışının her geçen gün
daha kötüye gitmesidir.
Yandaki resim Akşam Gazetesi’nin
12 Aralık 1942 tarihli sayısının ana sayfasına aittir. Bu sayıdaki bir
karikatür Balyoz davasının özünü oluşturmaktadır.
“Yeni Milli Mücadelemiz” konulu karikatürde Ahlak ve Menfaat arasında bir
kavga vardır ve ahlak, menfaate karşı galip gelmektedir.
Fakat aradan 70 yıl geçtikten
sonra durum tam tersine dönmüş ve bugün geldiğimiz durum itibarıyla menfaat
ahlakı nakavt etmek üzeredir.
Bugün, ahlaklı insanlar ile şahsi
menfaatlerini başta toplum olmak üzere her şeyin üstünde tutan, bu menfaatler
uğruna din dâhil her şeyi kullanmaktan, yalan söylemekten, iftira atmaktan
çekinmeyen, bir yerlere gelebilmek için başkalarını karalamaktan çekinmeyen
insanlar arasında pek de adil olmayan bir mücadele devam etmektedir.
Balyoz davasında yapılan
haksızlıklar, hukuksuzluklar, sahte deliller, yanlış bilirkişi raporları, gerçekler
ile hiç alakası olmayan polis tutanakları, imzasız ihbar mailleri hepsi bu
temel soruna dayanmaktadır.
Ama gelinen noktada eğer ahlak
sahibi insanlar toparlanmazlar ise çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakma
ihtimalimiz her geçen gün azalıyor.
Bugün yaşadığımız ve gelecekte
muhtemelen yaşayacağımız bütün sorunların temelinde bence ahlak anlayışı
yatmaktadır.
Türkiye için önümüzdeki yıllar,
ahlaklı insanlar ile ahlaksız insanlar arasındaki mücadele ile geçmelidir.
Herkes safını ona göre seçmelidir.
TÜRKİYE ANAHTARI NEREDE KAYBETTİYSE ORADA ARAMALIDIR…
* HABERE göre, Erdoğan’ın
Urla’daki villalarına ulaşmak için, özel yol yapılmış… Eeee… Yolunu bulan, yolu
da yapacak tabi…
* AKP İzmir Büyükşehir
Belediye Başkan Adayı 1000 Ali Yıldırım’a bir soru: Mustafa Şahin, İlhami Yıldırım ve Bünyamin
Yıldırım akrabanız mı ve bunların ikametgahını Seferihisar Sığacık Mahallesi
Akkum Caddesi No: 4’e taşıdınız mı? Yanıt verirseniz memnun oluruz…
* ÖNCEKİ gece birileri, faiz
artışları nedeniyle yine fena halde köşeyi döndü… O zaman biz de şöyle diyelim:
Faizciyim, Faizcisin, Faizci… Faizciyiz, Faizcisiniz ve sizi gidi Faizciler
sizi…
* VATANDAŞIN
kanını emen bankalar, oldu kankalar…
* BAZI gazeteciler ve haber
siteleri CHP’nin daha belli olmayan belediye başkan adaylarını açıklıyor… Hatta
adını vermeden, “… kişiden aldığım bilgiler” diye yazıyor… E ben de boş durur muyum? Hemen bir araştırma yapayım dedim.
CHP’nin kedisi Şero’dan aldığım bilgilere göre, daha belli olmayan adaylar, 9
şubat tarihinde açıklanacak…
* BENCE, bu
faizlerin yükseltilmesi, hükümete karşı bir darbe girişimi olabilir… Merkez
Bankası Başkanı başta olmak üzere, bazı çalışanlar, başka şubelere
gönderilebilir…
* DİN anlayışına göre, Müslüman,
Müslüman’ın ayıbını örter derler her ne kadar etik olmasa da… Ama günümüzde
farklılaştı. Özellikle paralel devlet ortaya çıkınca, artık Müslüman Müslüman’ın
rezilliklerini, pisliklerini ortaya çıkartıyor… Her ne kadar Müslümanlıkları sorgulanıp
tartışılsa da…
* BAY Jöle, TRT’de yaptığı
program karşılığı, ayda 10 bin TL alıyormuş… Bülent Arınç da, “Program çok
izleniyor” demiş… Yorum yok… Sadece bilginiz olsun istedim…
* ELİN Cumhurbaşkanı Türk
sanatçısına Sanat ve Edebiyat Nişan’ı veriyor, bizimkiler de sanatın ve
sanatçının içine tükürüyor, heykellerini yıkıyor, parçalıyor…
* BAŞBAKAN, Fetullah Gülen’e
fena halde yüklenmiş ve çok ağır ifadeler kullanmış… Ne söylersen söyle… Ne
anlatırsan anlat, umurumuzda bile değil… Boşuna gündem değiştirmeye çalışma… Gündem
belli: Her yer yolsuzluk, her yer rüşvet…
* KUZU Burhan şöyle demiş: "Sol
iktidara az geldiği için az hırsızlık yapıyor..." Biz de şöyle
değiştirelim: Sağ iktidara çok geldiği için çok hırsızlık yapıyor… Sahi ya… Bu
arada AKP’de sağ partiydi değil mi?
* PEŞ peşe tahliye haberleri
geliyor. Elbette ki çok seviniyoruz ama, bunlar seçim yatırımı olmasın?
* POYRAZKÖY Davası’nda tutuklu sanık kalmadı ve hepsi de tahliye edildi… Gerçekler tek tek ortaya çıkıyor, çıkmaya da devam edecek…
* POYRAZKÖY Davası’nda tutuklu sanık kalmadı ve hepsi de tahliye edildi… Gerçekler tek tek ortaya çıkıyor, çıkmaya da devam edecek…
* BUNLAR çok fena halde
köşeye sıkıştı… Bazı gerekçeler üreterek seçimleri erteletmesinler…
* İ.Melih, seçimlere 15 gün
kala bazı suikastler olacağını söylemiş ve oğluna mektuplar bırakmış… Bu
numarayı daha önce de yapmıştı… O nedenle kendisini hiç ciddiye almayın… Buradan
sesleniyorum: Sen o mektupları oğluna bırakacağına, git savcılara teslim et… Etmeyeceksen,
biz de Başbakan gibi seslenelim: “Neredesiniz eyyyy savcılar…”
* PARALEL Devlet iddiaları
ortaya çıkmadan önce, Başbakan’ı koşulsuz savunan Kanaltürk Ankara Temsilcisi
şimdi de, Başbakan’ın her sözüne inanmak zorunda olmadığını söylüyor…Yazıklar
olsun sen ve senin gibilere… Meslektaş
olarak senden utanç duyuyorum…
* ÖKÜZ öldü ortaklık bitti ya…
İçişleri Bakanı Gülen’e yüklenmiş ve “Sen kimsin?” demiş… Oh ne ala ne ala…
![]() |
AKP'nin İzmir Belediye Başkan Adaylarının, biri eksik tamamı... Konak'ın kadın adayı fotoğrafta yok... Neden acaba? |


* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Libya, Litvanya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…
Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...
Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...
Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir,
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...
altay@vecdialtay.net
BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...
BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR,
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...